Cumhuriyet tarihimiz boyunca zulmü yapanda zulme uðrayanda ayný atadan gelme torunlar oldu. Habil ve Kabil arasýnda geçen kýssa gibi bizlerde birbirimizi sudan sebeplerle yargýlar, hatta yargýlamadan infaz eder olduk.
Yaratýlýþýmýz toprak ve içimize üflenen ruh. Bu bütünleþmenin sonucunda insan denilen bir varlýk ortaya geliyor. Yani insanoðlu ayný fýtrata sahip bir varlýk. Bu fýtratýn istediði kaçýnýlmaz gerçek barýþ, kardeþlik, sevgi, adalet ve huzur bunlar tüm insanlýðýn ortak talebidir.
[Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Ben insandan bahsediyorum, insana benzeyen varlýklardan deðil. Kuran’da “Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulaklarý olup da bunlarla iþitmeyen birçoklarýný cehennem için var ettik. Ýþte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aþaðýdadýrlar. Ýþte bunlar gafillerin ta kendileridir” A’râf Sûresi 179 denilmekte.]
Huzur tüm insanlýðýn istediði ortak bir kavram ama bu hali elde etmek için aranan yollar çok farklý. Tek bir yol tarif edebilirim barýþý, adaleti, huzuru arayanlara oda Ýslamiyet’tir.
Ülkemizde bir takým kavramlar arasýnda boðulmaktayýz. Bu kavramlarýn açýlýmý yapmadan kavga eder olduk ve hala bu kavga devam etmekte. Bunlarýn en baþýnda gelen “laiklik”. Laiklik bir toplumun huzurunu kýsmi ölçüde saðlayabilir ama bu toplumun Hak din olan Ýslamiyet ile uzaktan yakýndan bir alakasý olmamasý gerekiyor.
Neden?
Kâinatýn yaratýcýsý olan Allah tek bir ilahtýr. Ýlah kavramýný Mevdûdi’nin kitabýndan inceleyecek olursak;
… egemenlik (kudret ve otorite) bölünemez bir bütündür. Yaratma gücünün bir kimsede, rýzýklandýrma yetkisinin bir baþkasýnda, güneþin birinin kontrolünde, yerin bir baþkasýnýn hâkimiyeti altýnda, hastalýk ve sýhhat vermenin birisinin yetkisinde, öldürme ve yaþatmanýn bir diðerinin kontrolünde olmasý imkân dýþýdýr. Böyle olsaydý bu kâinat nizamý asla yürümezdi. Bu yüzden tüm yetki ve güçlerin bir tek merkezi hükümranýn elinde toplanmasý zaruridir…
Tüm egemenliðin bir tek otoritenin elinde bulunmasý ve bu egemenlikte hiçbir kimsenin zerre kadar bile hissesinin olmamasý gerektiðine göre, … ne gibi bir ilah düþüncesine sahip olursanýz olun, ilahlýk kavramý Allah’tan baþka bir ilah olmamasýný gerektirmektedir...
Hâkimiyet ve egemenliðin ne kadar çeþidi varsa, hepsinin bir tek yüce hâkimin zatýnda odaklaþmasý ve egemenliðin en basit bir parçasýnýn bile baþkasýna devredilemeyeceði yüce otoritenin vahdaniyetinin, yani birliðinin bir gereðidir. Yaratýcý O ise ve yaratma da O’na bir ortak yoksa, rýzýklandýrýcý O ise ve rýzýk vermede O’na bir eþ yoksa, tüm kainat nizamýnýn yürütücüsü (müdebbir) ve yöneticisi (munazzim) O ise, ve bu yürütme ve yönetme iþinde O’nun bir ortaðý yoksa, o halde, yargý, yürütme ve yasamanýn da O’na ait olmasý gerekir. Ve bu hususta da O’nun hiç kimseyle ortak olmasýný gerektirecek bir sebep yoktur. Nasýl ki, O’nun egemenliði noktasýnda O’ndan baþka bir imdada koþan, gereksinimleri karþýlayan ve himaye edenin bulunmasýný düþünmek batýldýr; ayný þekilde, O’nun mutlak egemenliðine raðmen, bir baþkasýnýn egemen baðýmsýz, hükümran ve özgür kanun koyucu olduðuna inanmak da son derece batýldýr. Yaratma ve rýzýklandýrma, diriltme ve öldürme, güneþ ve ayýn boyun eðdirilmesi, gece ve gündüzün birbiri peþine çevrilmesi, kaza ve kader, hüküm ve hükümranlýk, emir ve kanun koymanýn her biri tek külli egemenlik ve hâkimiyetin çeþitli boyutlarýdýr ve bu egemenlik ve hâkimiyet bölünemez bir bütündür... Ayný þekilde, siyasi manada kendisini mülkün hâkimi, üstün güç ve mutlak otorite sahibi olduðunu iddia eden bir kimsenin durumu da “Ben sizin veliniz, yardýmcýnýz ve koruyup kollayýcýnýzým” demek suretiyle metafizik manada ilahlýk iddiasýnda bulunan bir kiþinin durumuna benzemektedir. Bu nedenle, Allah’ýn yaratma, eþyanýn takdiri ve kâinatýn yönetimi hususunda ortaksýz olduðunun zikredildiði yerlerde “Hüküm O’na mahsustur” , “Mülk O’nundur” ve “Mülkte O’nun hiçbir ortaðý yoktur” ibarelerinin kullanýlmasý, ilahlýk kavramýnýn padiþahlýk ve hükümranlýk kavramlarýný da kapsadýðýna ve ulûhiyetin (ilahýn) bu anlamlarý itibariyle de Allah’a ortak koþulmasýnýn kabul edilemeyeceðine açýkça delalet etmektedir.
Kýsacasý; kanun koyan, yargýlayan, mülkün tek sahibi Allah olduðuna göre insanlýðýn yönetimini elinde tutanda sadece O dur.
Akýl (mantýk), batýl dinlerden üstündür. Her ikisini toplum yönetim tarzý ile kýyaslayacak olursak elbette ki insan aklýnýn istiþare sonucu ortaya koyduðu günümüz demokrasi anlayýþý tercih edilir. Demokrasiyi Ýslamiyet’in yönetim tarzý olan Þeriat (Ýslam Þeriatý) ile kýyaslayacak olursak elbette ki aklýn ermediði yerlerde duruma müdahil olabilen yönetim tarzý seçilmelidir o da Þeriattýr.
Basit bir örnek ile durumu izah edeyim;
Bir mucidin icat ettiði robotun özelliklerini en iyi bilen kimdir?
Bu robotun kullaným koþullarýný en iyi bilen kimdir? Ne demek istediðimi anladýnýz.
Ýnsanoðlunu yoktan var eden Allah (c.c.) insaný insandan çok daha iyi bilir. Toplu bir þekilde yaþamaya muhtaç olan insanýn huzuru saðlayabilmesi için barýþý, adaleti, sevgiyi hâkim kýlacak kurallarý en mükemmel bilen sadece Allah’týr.
Bir formül ile olayý özetlemeye çalýþacaðým;
ÝSLAM = Nakil * Akýl
ÝSLAM = (Kuran + Sünnet) * (Ýcma + Kýyas)
Herhangi bir sayýyý 0 ile çarpacak olursanýz sonuç daima sýfýrdýr.
Bu formüle göre bir toplum “Biz Kuran ve Sünnete inanmýyoruz bize sadece aklýmýz yeter” derse yani Nakil kýsmýna sýfýrý koyarsa Ýslamiyet olmaz.
Baþka bir toplum dese ki “Bize Kuran ve Sünnet yeter akla gerek yok” yani Akýl = 0 yine Ýslamiyet olmaz.
Ýslamiyet olmadan huzur olmaz. Hak ile Batýl bir araya getirilip kýyaslama yapmak doðru olmadýðý gibi Ýslamiyet’i diðer dinlerle kýyaslamak büyük bir ahmaklýk olur.
Farklý inançlarla beraber birlikte huzur içinde yaþamak istiyorum diyorsanýz eðer böyle bir düzeni saðlayabilecek tek alternatifimiz var o da Allah’ýn kanunu ile yaþamak olacaktýr. Her beþer koyduðu kurallar çerçevesi içerisinde mutlak aldanýr ama Allah’ýn kurallarý içerisinde en ufak bir aldanma asla mümkün deðildir.
Özetleyecek olursak neden huzur içinde yaþama yöntemini beþerin isteðine býrakýyoruz Allah’ýn kurallarý var iken?