hastanendeyiz
seni bekliyoruz
başından beri biliyoruz
Hidrosefali bir bebek olarak
doğacaksın
Rabb’im ne takdir etmişse
razıyız gelişine fakat
doğduğun gün bir hemşire
‘’..beklediğimizden
büyük kafası ..’’ haberiyle
zihinlerimiz yırtıldı
umutlarımız dağıldı
kurşunlar yağdı
yığıldı bedenlerimiz
gözyaşlarımız için saklandık
tutuktu dillerimiz
gizli gizliydik her birimiz
hiç duyulmamış dualarımızla
birbirimizden habersiz
fakat aynı yakarışla yaşadık
tıp ve taşeron doktorları
umutsuzca konuştular
oysa
anne-baba hazırlıklıydılar
sımsıkı Rabb’lerine sarıldılar
"..sakın kader deme
kaderin üstünde bir kader vardır...
ne yapsalar boş
göklerden gelen bir karar vardır..."
ilk günden beri
ümitlerini kaybetmediler
günlerce tekrarladık dua şifa sözleri
söylenmeyecek sözleri
dillerimizden kaçırdık
sustuk bazen
günler haftaları kovaladı
bir ay on gün geçti
yakınımızdaydın fakat
sen bebek uzaktın bize
karanlık dünyamıza
uzağımızda bir ateş gibi
oradaydın
Musa’nın dediği söz
‘’…siz burada durun
ben, bir ateş gördüm..’’ (Ta-Ha-10 )
bir ışık bin umuttun sen bebek
herkes hüzünlü
bin keder sarmışken
ilahi tecellinin aydınlığıydın
hem annen hem baban
senden haberdar herkes
Musa’nın sözündeki
ilahi müjdeydin sen bebek
bizi kendimize getiren
bize ders veren
ibret ve hikmet öğreten
diriltici bir nur oldun
sen nasıl bir sevgiydin
nasıl bir özelliktin
seninle fark ettik gözyaşlarımızı
seninle gördük yarınlarımızı
gerçek oluyordu
göklerden gelen haber
beklediğimiz mucize
görünüyordu ..
mustafa kaya
05.03.2020 / çengelköy