Pusatlanmış
yiğitler yalçın dağları aştı
Tahammüller
tükendi, sabır kabından taştı
Yarasanın
gözleri aydınlıktan kamaştı
Kızılca
kıyamette bir yel değdi Şuşa'ya
Her
şeyi değiştiren bir el değdi Şuşa'ya
Kükredi
yiğit erler, dağdan dağa koştular
Mavi,
kırmızı, yeşil renk içinde coştular
Hıyabanın
erleri sanki göçmen kuştular
Çeyrek
asırdan sonra ayak bastık Şuşa'ya
Hürriyet
nişanesi, bayrak astık Şuşa'ya
Kafkasya'nın
öz halkı edilmişti yerinden
Esaret
sancısını hissetmişti derinden
Çeyrek
asır geçmişti tutsaklık üzerinden
Bir
millet, iki devlet; şükür erdi Şuşa'ya
Arslan
pençeli yiğit nefes verdi Şuşa'ya
Dindi
bir şafak vakti, mazlumların yasları
Silindi
bu muştuyla gönlümüzün pasları
Bozkurtlar
yurt eyledi, güldürdü Kafkasları
Yiğit
çıkarma yaptı kartal gözlü Şuşa'ya
Nice
canlar verildi melek yüzlü Şuşa'ya
Düşmana
yâr olmadı, toprağımız, taşımız
Zafere
kanat çırptı Azeri kardaşımız
Bayrağın
gölgesinde göğe değdi başımız
Toprağın
yüzü güldü, rahmet yağdı Şuşa'ya
Dağıldı
karanlıklar, güneş doğdu Şuşa'ya
Toprak
tebessüm etti, bulutlar çiçek açtı
Namluların
ucunda hudutlar çiçek açtı
Tuğların
gölgesinde umutlar çiçek açtı
Hürriyetin
aşkına kanlar aktı Şuşa'ya
Bayrağın
hatırına canlar aktı Şuşa'ya
Derince
kazılmıştır Ermeni'nin mezarı
Umutlara
gebedir hürriyetin nazarı
Hiç
böyle görmemiştik, böyle şirin Hazar'ı
Binlerce
selâm olsun, selâm olsun Şuşa'ya
Dağılsın
karanlıklar, huzur dolsun Şuşa'ya
Çiçeklerle
bezenmiş, süslenmiş dallar bugün
Yeşile
göz kırpıyor bayrakta allar bugün
Aziz
yolcularını bekliyor yollar bugün
Cengâverler
atıldı sel misali Şuşa'ya
Yaradan
nasip etti bu visali Şuşa'ya
M. NİHAT MALKOÇ