''....Nuh gemiyi yapıyordu, kavminden
bazı ileri gelen gruplar, onun yanından gelip geçtikçe, onunla alay
ediyorlardı...'' Hud -.38
sıcaklar boğuyordu şehirde
şehre
hakim güçler sorumsuz
kibirli
şımarık zengince onursuz
ne
gönderilen elçiyi dinliyorlar
ne de
azgın yaşayışlarını düzeltiyorlar
yağmur
var yakında
gök
kapıları açılacak
tufan
çıkacak
dünya
denize dönecek
sık sık
insanlara sesleniyor Nuh
saçma
demişti biri güldü geçti
bu havada
bu kafa diyerek
aldığı
emir bilgiyle Nuh
tahtalar
çivilerle bir gemi yapıyor
tekrar
tekrar uyarıldı insanlar
gemiye
binmeleri gerekecek
azgınlıkta
ileri gidenler ciddiye almadılar
bulutsuz
havada yağış mı olur
tufan mı
çıkar
Nuh’un
uyarısını alaya aldılar
oğlu da inanmadı
göklerin
su indireceğine
inkarcı
alaycılarla bir oldu
bu yaz
sıcağında
bu
ağustos gününde
ne işi
vardı yağmurun diyordu
hem ben
dağa kaçarım
yükseğe
çıkar kurtulurum
babasını dinlemedi
tutmadı
uzatılan eli
olmaz
denilen oluyordu
işte
aniden bastırdı yağmur
gök
kapıları açılmışçasına
yağmur
hiç dinmedi
yükseldikçe
yükseldi su
önüne
kattığını sürükledi
gemiye
binenler dışında
canlı
cansız ne varsa yuttu
o kibirli
gruplar yok oldu
Nuh’a
inananlar gemiyle kurtuldu
alay eden
inkarcılar suda boğuldu
sakinleşti
nihayet gök
:" ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut." denildi
su çekildi (Hud-44)
gemi emin bir yere indi …
mustafa
kaya
12.11.2020
/ çengelköy
NOT :
Hud/37. ayet: "Bizim gözetimimiz
altında ve vahyimizle gemiyi imal et…’’
Hud/38. ayet: (Nuh) gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri
gelenleri kendisine her uğradığında onunla alay ediyordu.
Hud/41. Ayet :"Ona binin. Onun
yüzmesi de, demir atması (durması) da Allah'ın adıyladır..’’
Hud/42. ayet: (Gemi) Onlarla dağlar gibi
dalga(lar) içinde yüzüyorken Nuh, bir kenara çekilmiş olan oğluna seslendi:
"Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kafirlerle birlikte olma."
Hud /43. ayet: (Oğlu) Dedi ki: "Ben
bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur." Dedi ki: "Bugün Allah'ın
emrinden, esirgeyen olan (Allah)dan başka bir koruyucu yoktur." Ve
ikisinin arasına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
Hud /44. ayet: Denildi ki: "Ey yer,
suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de)
Cudi (dağı) üstünde durdu..’’.
Mü'minun /28. ayet: "Böylece sen,
beraberinde olanlarla gemiye bindiğinde o zaman de ki: "Bizi o zulmeden
kavimden kurtaran Allah'a hamd olsun."
Mü'minun /29. ayet: Ve de ki:
"Rabbim, beni kutlu bir konakta indir, Sen konuklayanların en
hayırlısısın."
Şuara /119. ayet: Bunun üzerine, onu ve
onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.
Ankebut/15. ayet: Böylece Biz onu ve
gemi halkını kurtardık ve bunu alemlere bir ayet (kendisinden ders çıkarılacak
bir olay) kılmış olduk.
Kamer Suresi, 11. ayet: Biz de
'bardaktan boşanırcasına akan' bir su ile göğün kapılarını açtık.
Kamer/12. ayet: Yeri de 'coşkun
kaynaklar' halinde fışkırttık. Derken su, takdir edilmiş bir işe karşı
(hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti.
Kamer/13. ayet: Ve onu da tahtalar ve
çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık;