Günlerdir üşüyorum sahillerde
öfkesinden ellerimi kesiyor lodos
erken bir saatti
keyfi yok ayaz yemiş şehir
düşlerimi bıraktım gecelerine
gün ışığına serdim gülüşlerimi
mor akasyalar gördüm
denizin fısıltıları
vapurların kalabalığı
martıların kararsızlıkları
ne çok düşünecek şey vardı
salgın virüs kol geziyor
usanmadan canlarımızı alıyor
caddeler sessiz ve yalnızdı
bir caminin şadırvanı
abdest alacak insanları bekliyordu
kuşlar cıvıl cıvıl ibadet ediyor
güvercinler konup havalanıyor
minik kara gözlerine şehir sığmıyordu
durup bakıyorum
ellerim kan ağlıyor soğuktan
korkuyorum virüsün esiri olmaktan
yaprak olup düşüyorum
bir çınarın gölgesine
çayevi önünde eski sandalyeler
soluk masalar
çöpleri toplanmamış bahçe
insanlar sıcak çay içmekteler
sessiz ve yalnızlar
rüzgar dinmiyor
isteksiz mutsuz yüzlerden
uyur gibi bedenim
kansız dudaklarım
bir bulutun içindeyim sanki
musalla taşına konmuş gibi
meçhulü beklemekteyim
bir kedi bir çınar
bir ben..
Mustafa kaya
24.12.2020 / Üsküdar