Gecenin geç saatleridir;
Hep
ama hep
Anlamadığım
havalardan çalıp söyler.
Fıttırmışlar
beldesinde bana da yer ayırtmış,
Kırık
dökük zaman.
Turnusol
kâğıdıyım sanki
Mısralarımın
üzerine örter.
İçi
de yaşı da geçmiş,
Yaşlı
bayanın, mırıldandığı
Eski
bir şarkı.
Makyajı
laga-luga.
Yırtınıyor
ama nafile,
Mikrofonun
kablosu, kısa.
Tanınamayacak suratıyla,
Sara
krizleri tuttu düşüncelerimin.
Aniden
ortaya çıkan görüntünün adı şok.
Fareler
kemirmiş, soğanı sarımsağı.
Ayılmak,
sırra kadem bastı.
Küfür-gassemlerde
tık yok.
Deliksiz
uykularımda,
Bir Yeniçeri
isyanı.
Giyindikleri
elbisenin rengi mor.
Meram anlatmak
ne kadar da zor.
Derbederlik
kayığını da,
Salıncak
sandı saf umutlar.
Dokunmayın,
Sallansınlar
gönüllerince.
Oyalansın,
Beni
unutan yaşam,
Yüzme
bilmediğim aşk denizinde...
(20.7.2011 - 9.şiir
kitabımdan)