Bugün Konya’da bir bakıma bayram... Buraya gelene dek hiç duymamıştım. Şivlilik Geleneği. Konya’da bugüne "ilk namaz" adı da veriliyor.
Çok eskilere dayanan bu gelenek bu. Büyük bir coşkuyla üç ayların başlangıcı olan Regaip Kandili dolayısıyla bu sevinci birlikte yaşamak adına kutlanıyor ama Şivlilik’e bu yıl malum sebepten sınır getirilmiş.
Süslenmiş Şivlilik çantalarıyla kapı kapı dolaşan ve hanenin hazırladığı hediye, fener ve şekerlemelerden nasiplenen çocuklar bu yıl bundan epeyce mahrum kalıyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi bunu düşünerek çocuklara Şivlilik Çantaları hazırlayıp göndermiş. İçinde oyuncaktan kitaba, çerezden çikolataya bir sürü hediye var. Ne kadar güzel. Kırk sekiz yaşımda olmamın dışında hiç bir sorun yok.
Marketler on on beş gün öncesinden çeşit çeşit abur cubur satmaya başladığında anlıyorsunuz bir şeyler olduğunu... O kadar güzeller ki almadan edemiyorsunuz.
Okullarda da bu gün Yerli Malı Haftası etkinliği gibi şaşalı bir program oluyormuş fakat sosyal mesafe kuralları nedeniyle bu yıl sadece hediyeleşerek kutlandı. Çocuklar bugün çok mutlu.
Akşamları hazırlanan fener ile aydınlanıyormuş etraf. Herkes elindeki fenerle geziyor, koşuyormuş. Ateşler yakılıyormuş, daha bir sürü eğlenceli faaliyet. Bütünleştirici, eğlendirici, şükretmeye sebep.
Çocuklar kapıları çalarken Şivlilik tekerlemesini de söylüyorlarmış:
“Şivli şivli şişirdi, erken kalkan pişirdi.
İki çörek, bi börek bize şivlilik gerek. Şivliliiiiiiiiiiiik!”
Bunun yanı sıra “Pişi’ yapıp eve gelenlere ikram eden kadınlarımız akşam da sevdiklerine özel büyük yemek sofraları hazırlıyormuş.
Velhasıl, her yörenin farklı gelenek göreneği var ve biz bunu da öğrenmiş olduk.
Bu vesileyle Regaip Kandilinizi kutluyor hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Biz de her ihtimale karşı şivlilik için hazırlık yaptık, haberiniz ola... Bir de biz hep evdeyiz.