….dün akşam mesajını okudum ‘’..bırakıp gittiğin şehre kar yağıyor , tüm güzelliği ile yağan sendin..’’ diyordun , yine beni duygulandırdığının farkında mısın babacığım, durup durup ya mektup yazıyorsun , ya da mesaj , hepsi beni alıp savuruyor istanbul’a , günlerim burada tekdüze , karton filmler gibi geçiyor neredeyse , gülmek mi , ağlamak mı , yoksa düşünmek mi ? doğrusu şaşırıyorum , ama çoğu zaman beni düşünce fırtınalarına tutuyor , okul ,öğrenci ,esnaf ,komşu, sokak, cadde , insanlar ..vb hepsi hoş hızlı ve hayretçe geçiyor görüş ufkumdan , sadece bende mi gerçekleşiyor böyle düşünceler çok merak ediyorum ,öyle günler içinden geçiyorum ki musti ,vurgun inmiş gibi geliyor bana aynaya her baktığımda yüzüm , gözüm , bir şeyler mi kayıp gidiyor yoksa ben mi alışıyorum bu yeni coğrafyaya kestirmek zor aslında alıştım korkulara , yalnız kalmaya , hiç kimse hiçbir şey yaşama sevincimi engelleyemez , özellikle öğretmen olmak sevdamı yok edemez , açtığım bu bembeyaz sayfayı hiç karalamam diyorum , üzülmelerime de aldırış etmem diyorum , sen de merak edip duruyorsun ya ..!! merak etme diye onca yazıyorum , bu hafta biraz gergin başlamış olmalısın çünkü Galatasaray yenildi , hem de iddialı takımların kaybettiği hafta , seni iyi bilirim bazen hiç oralı olmazsın hele futbol için seyretmezsin bile fakat uzaktan göz ucu ile takip edersin ve böylesine mağlubiyetleri dert edinirsin , sonra da kendine hayretle bakarsın onca toplumsal ve dünya olayları orta yerde içimizde yaşarken , hatta dersin ki ‘’..bizim olmayan gündeliklerle kendimize üzüntü ve sevinçler ediniriz…’’ diye de eklersin , neyse musti geldi geçti önümüzdeki maçlara bakacağız , sana gönderdiğim fotoğrafları çok beğendiğini yazıyorsun , evet sağ olsun öğretmen arkadaşlarım çok iyiler birlikte arazilere , eski yerleşim yerlerine , şehir içinde temiz düzgün güvenirli mekanlara takılıyoruz işte, bana tekrar o köye gitmemi o koyun kuzu sürüsü içinde hatta kucağında yavru bir kuzu ile görünmemi istiyorsun , yok öyle musti , her istediğin ha deyince olmuyor buralarda , senede bir gün ..)) , tamam inşallah diyelim , ben de çok seviyorum babacığım köy ortamlarını , artık her şey ve dünya bana büyük bir köy gibi geliyor , belki hayatın benden sakladığı karanlıklar vardır , ancak Rabb’ime sığınıyorum ve sürekli yakarışımı tekrarlıyorum : "Sığınırım o sabahın Rabbine, yarattığı şeylerin şerrinden,karanlığı çöküp bastırdığında gecenin şerrinden,o düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrinden ve kıskançlık gösterdiğinde bir kıskancın şerrinden..! " (felak suresi ) , babacığım yazıyorsun ki ara tatilde geldin ve gittin , bir göründün bir yok oldun gibi oldun , evet biliyorum , geldim gördüm döndüm , ne yazık ki aynen böyle oldu , çok hızlı geçti her şey ve doğru dürüst karşılıklı saatlerce konuşamadık , benim arkadaş çevrem , özlemiş olduğum İstanbul , denizaltı tüp geçitler , Avrasya , marmaray , 3. Köprü ve kalabalık trafik içinde olmak merakları zamanı öyle su gibi akıttı ki , anlayamadım gün geldi dönüş saati ile baş başa kaldım ve havaalanında olmak gerçeği ile ancak ayıldım , inşallah gelecek aylar çabuk geçer , ah az kalsın unutuyordum hani bana ızgarada balık yapacaktın , hani daha sonra et ve ciğer şiş yapacaktın , hatta daha sonra sahilde bir cafe’de kahve içecektik ve buralarda yazdığın şiirlerden bir demet armağan edecektin , hiç biri olmadı ama varlığın yetiyordu babacığım , annemi abim ve kardeşimi yeğenlerimi ve sevdiklerimi görmekten çok mutlu oldum , dolu dolu geçti günler ,belki çok güzel geçmesinden günlerin nasıl tükendiğini bilemedim , seni okulda ziyaret ettiğim gün , şaşkınlığını ne kadar gizlesen de gözümden kaçmadı ama Çengelköy fırın simitleri ve taze çay her şeyi unutturuyordu , odanda gördüğüm o sevimli çam fidanını benim içim muhafaza et olur mu ? ara sıra sulamayı da unutma ,yaz tatiline girer girmez almaya geleceğim , oralara kar yağıyor buralara henüz başlamadı , geceleri ve sabahları soğuk oluyor , okul ve öğrenci ve geçirdiğim günler Allah’a hamdolsun şimdilik iyi babacığım , beni merak etmeyin , artık mektubumun sonuna geldim ancak , şu magazini merak ettiğini bilmiyor değilim musti , uzun bir aradan sonra hadi seni fazla bekletmeyeyim , birkaç magazin haberinden sana haber vereyim , çocuk şarkıcı Aleyna Tilki Akmerkez’de bir mekanda nargile içerken çekilmiş fotoğrafı olay oldu,daha 16 yaşında olmasına rağmen nargile’nin 18 yaşından küçüklere yasak olduğu halde bu kuralı da görmezden gelmesi hiç de şaşırtmadı , çocuk şarkıcı bildiğini okumaya devam ediyor…oyuncu Tuba Büyüküstün, ‘Cesur ve Güzel’ dizisinin setinde hayranlarının fotoğraf isteğini geri çeviriyor,saatlerce karavanından çıkmayan güzel oyuncunun bu tutumu sette krize yol açtı. Kıvanç Tatlıtuğ, sevenlerini kırmayıp tek tek fotoğraf çektirirken eşi Onur Saylak’la boşanma arifesinde olan Büyüküstün ise hayranlarının fotoğraf çektirme isteğini geri çeviriyor. Güzel oyuncunun bu tutumunun Bayramoğlu halkı tarafından tepkiyle karşılandığı öğrenildi. Sevilen oyuncu Şahan Gökbakar ve eşi Selin Ortaçlı Gökbakar ikinci bebeklerinin doğumuna gün sayıyor ,ünlü çiftin bir kızı olacak ve adının Ela olacağı öğrenildi…Amerika yolcusu olduğunu öğrendiğimiz Serdar Ortaç’a neden Amerika’ya gittiği sorulduğunda; Amerika’da dört farklı yerde konser vereceğini belirtti…musti son olarak spordan bir haber galatasaray'dan Çin takımı Beijing Guoan’a transfer olan milli yıldız Burak Yılmaz'ın takımı ile katıldığı yemekte,Çin yemeklerine iyice alıştığı görülüyor.....neyse geçelim unutalım hiç yazmamış olayım bunları , yani Ortadoğu halkı ve haritaları yeni baştan dizayn edildiği bu günlerde bunları bilmek ve okumak yersiz geliyor aslında biliyorum senin magazine bakışın ve duruşunu insanları uyutan oyalan imrendiren ve yozlaşmayı normalleştiren bu oldu bitti magazinsel haberler iğrençlik evet , abd cıa başkanı , İngiltere ve Almanya başkanları geçen hafta içlerinde ülkemizi ziyarete geldiler , 15 temmuz sonrası milli reaksiyon ve küresel proje fetö ve arkasındaki kirli odakları yerle bir oldular , tepetakla gittiler ,dünya zalim ve terörist devletlerin komplo ve planlarını yerle bir eden halkımızın gücü karşısında iç ve dış düşmanlar nasıl da telaş içindeler , yoklama çekiyorlarlar güya ziyaretleriyle , hiçbir terör saldırısı ve savaşa çekme projeleri sökmüyor , sökmeyecek te , çünkü mazlumların ve gözü yaşlı çocukların duasını alan bir devletiz biz.. Allah razı olsun bizi bu güce , bu dua alan devlet düzeyine çıkartanlardan ..tamam babacığım herkese çok selam , hoşça kalın ..


13.02.2017 / mardin
mustafa kaya
( Mektup-38 başlıklı yazı cirik tarafından 5.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu