.…hımmm demek erguvanların o pembemsi zarif renkli açışlarının sayılı günleri geçti ve geriye ağacı kaldı öylemi , ve benim ayrılışımın sonrasına denk gelmesi çok etkileyici olmuş sanki , hem benim ayrılığım hem erguvan mevsimin bitişi ikisi aynı anda hüznün haklılığı olmuş , hani senin bir şiirin vardı onu hatırladım şimdi babacığım , nasıl başlıyordu şöyle : ’’.. her ayrılığımıza /güneş ağlarmış / sokak lambaları da yanmazmış / çıkmaz sokaklar gibi / ruhuma ölüm bırakan yalnızlık /her akşam kağıtlara yazılırmış.., neyse musti her doğan ölür , her açan ,mevsimi gelince solar bunda şaşılacak bir şey yok , bu Allah’ın yasasıdır özel bir anlam katma lütfen , rahat ol relax…relax..,! mektubunda sık sık sormuşsun yine günleri nasıl geçirdiğimi , evet burada günler meçhule açılan gemiler gibi kaybolup gidiyor bir bir , dönüşsüz sırlarıyla geçip giden günler , yüzü olmayan şehirlere benziyor veya sis içinde kalmışlık gibi , neticede hayat devam ediyor , şu satırları yazarken burada akşam ezanları okunuyordu , ve titrek sesleriyle akşam , geceye yelken açıyor, fakat ruhumda derin bir sessizlik , fena yakalandım şu an duygulandım ve gözlerime biriken yaşları dolunay ışığından kaçıramadım , sokakta kaçışan gölgeleri izlemekten de yoruldum , eriyen mum gibi kaybolup giden günleri duvar takvimimde her gün bir çintik atarak yok ediyorum , ben mi ne yapıyorum musti , ben de okuldan gelir gelmez hemen dinleniyorum hatta uyuya kalmama izin veriyorum , böylece günleri eksiltiyorum , ve zamanı böylece hızlı geçiriyorum ,beni linç eden çalışma saatlerimin yorgunluğunu kolay kolay üzerimden atamıyorum, bazen öyle gergin ve mutsuz oluyorum ki , gökyüzü yıldızları bile ölü gibi geliyorlar bana , neyse bunu da geçelim musti , sizler nasılsınız , haber vermeden geldim İstanbul'a ve çok şaşırdınız inanamadınız , babacığım sen çok komiksin donup kalmıştın , geçen üç günü dolu dolu geçirdim hem sizlerle hem sevdiğim insanlarla , arkadaşlarımla oldum , fakat çok alışmış ve hiç dönmeyecek gibi yaşadığım günler saatle çabuk bitti , ve dönüşü zor oldu , sizler de bana alıştınız , bende olan boşluklar sizlerde de olmuş muhakkak , fakat istanbul farkı her zaman telafi eder her türlü acıları , ha bu arada bana yazdıklarını tekrar okudum neyi fark ettim biliyor musun ? giderek yazdıkların bir kitabın romanın sahifeleri gibi meraklı sürükleyici bir akıcılıkta , bana mı öyle geliyor bilmiyorım ama şu yazdıkların hiçte fena sayılmaz musti : ''..…bazen öyle oluyor ki sığamıyorum şehre , iyi güzel şeyler de olmuyor değil , bir köşeyi dönünce karşılaştığım her zaman çınar ağaçları oluyor mesela , kalabalıkların beni hançerlediği saatlerde kendimi ferahlatacak sakin bir yer arıyor,yaşama sevinçlerimi gezdirmek bir çınarın gölgesinde ,ve rastladığım birkaç çınar ağacı ile dertleşmek istedim zor olmuyor bu istanbul'da ve altında küçük bir çay ocağı , nihayetinde yalnızlığımı alıyor ince belli bardak ile yudumladığım çaylar , hem günün yorgunluğu uzaklaşıyor zihnimde , hem de biriken düşünce düğümleri bir bir çözülüyor , sonsuz derinliği ile sanki ressamların tablolar dünyasına seyahat ediyorum sahilde boğazın yanı başında hisarları görecek yerden ,neredeyse uzun bir yolculuğa çıkmış gibi güzel hayaller ve mutlu yarınlar içinde hissediyorum kendimi burada, biliyorun seni havaalanına bıraktığımızda kar serpiştiriyordu arada bir yağmur yağıyordu , istanbul'un yağmur ve kar altındaki dansını resmeden görsellikler ayrı bir tad bırakıyor gözlerde,bu şahaser şehrin karşısında hem mutlu oluyorum hem hayret ve hayranlıkla son çayımı yudumluyorum , beni yoran düşünce labirentlerini de şöyle aşıyordum ...günümüzde gerek eşler arasında gerekse farklı fikirler arasındaki iletişimsizlikte , bütün mesele , tek dünyalık fikrinin ilişkilerde yaygın olması , ve bu yüzden insanlar bencil ve acımasız ve ihanetlerini normal görüyorlar ,dünyada yaptıklarının dünyada kaldığını düşünen insan, tüm ilişkilerini bir meta olarak görecektir çünkü yaptıklarının bir hesaba çekilişi olacak ikinci bir dünya fikrini reddetmektedir , oysa tek dünya değil ölümden sonraki dünyayı da kabullenen insan daha tutarlı ve inandırıcı sürdürecektir hayatı , yani dünyevi(fani) olandan ,mutlak(ebedi) olana sahip olmak inancı bir başka güzellik katacaktır insana , ancak inançlı ve imanında samimi ahlaklı hayalı edepli gençler yetişirse buna şahit olmak mümkün olacaktır….gezip dolaştıkça düşüncelerime düşünceler ekledikçe ,şehrin tüm camları düşüyor önüme , kırılmş mı kırılmış parçalar , canımı çok yakıyor,sömürü ve hakim pazar tüketici ekonomi dayatmaları ve kuleleşen ve insanı köleleştiren dev AVM ler , giderek kapatıyor güzelliğini şehrin,ve boğazın mavimsi suyuna gölgeleri düşüyor çirkin mi çirkin sinsilikleriyle , ... bazen bina ve trafik ve insan kalabalıklarından uzun bir gün gibi duygularımız yoğun ve yorgun oluyor ,rüya bir şehrin ortasında bir çınar ağacı altında ince belli bardaklarla içtiğim çaylar ancak beni diri tutmakta ve görmüyorum çılgınlıkları , bu arada boğazdan deniz aşırı gemilerin sessiz geçişleri ürkütse de , yedi tepesi istanbul olan bu şehir yere düşmez güzellikleri ile çirkinlikleri ve endişeleri unutturuyor .....’’ , yani ne diyeyim baba ,bi başlıyorsun yazmaya uzadıkça uzuyor yazdıkların , derinlere akıp gidiyor , yanlış anlama da yoruluyor muyum okumaktan yoksa kafam zaten yorgun çekmiyor mu bilmem , fakat herhalde okunası şeyler yazıyorsun ...))) , sakın mektup yazmaktan vazgeçme böyle bir ayar çektim diye , daha fazla uzun tutmak istemiyorum Allah'a emanet olun ellerinizden öpüyorum , yeğenlerimi çok özlüyorum doyamadan ayrıldım , inşaallah yine kavuşmak mümkün olur , fi emani'llah..


15.05.2017 /mardin
mustafa kaya
( Mektup-40 başlıklı yazı cirik tarafından 8.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu