1
Geçmiş yıllarda Malatya
Belediyesinde görev yapan ve engellileri çok seven(!) zat-ı muhterem Zeki
Sarılar denen sözde mimarın görevde bulunduğu zamanlarda yaptığı yaya
kaldırımlarının etrafına döşediği su olukları, kaldırımların iniş çıkışlarında
bulunan kot farkları, yağmur suyu mazgalları gibi nedenlerden dolayı
engellilerin kullanmış olduğu akülü sandalyelerin tekerleri hasar görmekte ve
sık sık kırılarak kazalar yaşanmaktadır.
Bu sorunların giderilmesi
amacıyla dernek başkanlığı yaptığım günlerde yazılı ve sözlü olarak bildirmeme
ve 2015 yılından itibaren ise yazılarımda defalarca dile getirmeme rağmen kimse
oralı olmadı. Kimse dediklerimin arasında belediye başkanları başta olmak üzere
daire başkanları ve müdürlerde bulunmaktadır.
Belirttiğim sorunu son 3 ay
içerisinde arkadaşım Yücel Doğanşahin, biri Çalık Eczanesi önünde diğeri evinin
bulunduğu Zafer Mahallesinde olmak üzere iki defa yaşarken bende 11 Şubat
Perşembe günü Sivas Caddesinde trafik ışıklarında karşıdan karşıya geçtiğim
esnada yaşadım.
Yeşil ışık yandığı esnada
karşıya geçmeye çalışırken aniden arabamda gelen bir ses üzerine yanımda
bulunan Yücel Hanım “Ön tekerin
kırılarak kopmuş, sakın hareket etme!” diye bağırdı.
Olduğum yerde hareket
etmeden kaldım. Arabalar bizim geçmemizi bekliyor biz ise birilerinin gelip
bize yardım etmesini bekliyoruz. Öndeki aracın içindekiler ile yolda geçen
duyarlı insanların gelerek yardım etmeleriyle kaldırıma geçebildik. Çok şükür
bu defa arabam devrilmeden kazayı ucuz atlattık.
Bu sorunun su oluklarıyla ne
alakası var derseniz izah edeyim. Bu oluklardan her geçiş yaptığımızda
arabalarımızın ön ve arka tekerleri zorlanmakta ve bu zorlanmalar nedeniyle
araçların tüm bağlantıları hasar görmektedir. Hiçbir TSE Standartlarında yeri
olmayan bu ucube olukları yaparak engellerimize engel katanlara, bunları
yapanlara, onay verenlere verip veriştirmiyoruz desem yalan olur. Çünkü demedik
laf bırakmıyoruz.
Özel günlerde engelliler
için şunu yaptık bunu yaptık diyen zat-ı muhterem yetkilerin erişilebilirlik ve
ulaşılabilirlik anlamında yaptıkları sadece sorunlarımızın devam etmesi
şeklinde şekil değiştirmiş olmalarıdır.
Yaşadığım bu olayı aynı gün
sosyal medya sayfalarımda “Büyükşehir
Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın dikkatine” diye başlayan bir yazı ile
paylaştım. Paylaştığım yazının son kısmında şunları dile getirmiştim.
“… Engellilerle ilgili
yapılan güzel çalışmaların yanında yer aldığım gibi yanlış ve hatalı
çalışmaların da karşısında oldum ve olmaya da devam edeceğim. Yapılmamış bir
hizmet için ya da yanlış hizmetler için size alkış tutacak değilim. Çünkü böyle
durumlarda size alkış tutacak olursam bu hem benim kişiliğime yakışmayacağı
gibi hem de bu durum yapılan yanlışların devam etmesine neden olacaktır.
Unutmayın ki gerçek dost acı söyleyendir. Sözlerim acıda olsa yıllardır vermiş
olduğum onurlu hak mücadelesinden taviz verecek ve yanlışları görmezden gelecek
değilim. Yıllar öncesine dayanan dostluğumuzdan dolayı benim nasıl biri
olduğumu, kişiliğimi, karakterimi ve vermiş olduğum bu haklı ve onurlu
mücadeleden dönmeyeceğimi en iyi bilenlerden biri sizsiniz.
Şu an sizin çevrenizde
engellilerle ilgili dost diye bulunanlar var mı bilmiyorum. Eğer varsa bilin ki
onlar gerçek değil sözde olan dostlardır. Gerçek dost olsalar size bu
anlattığım sorunları dile getirir ve çözüm üretilmesini sağlarlardı.
Seçimden kısa bir süre sonra
ilk randevuyu kabul etmediğiniz zaman hazırladığım bir dosyayı özel kaleme
bırakmıştım. Bıraktığım dosya evrak kaydı yapılmasına rağmen en ufak bir gelişme
olmadı. Bununla yetinmemiş 2020 yılı içinde hem randevu talebinde bulunmuş gemde
birkaç sorunla ilgilide dilekçe yazıp vermeme rağmen yine en ufak bir adım
atılmadı.
Şimdi siz benim yerimde
olsanız bu duruma alkış mı tutarsınız yoksa benim gibi yapıcı bir şekilde
sorunları dile getirerek eleştiri mi yaparsınız?
Bu sorumun cevabını vermeden
önce benimle bir şehir turu yaptıktan sonra verecek olursanız doğru cevabın
hangisi olduğunu da anlamış olacaksınız. Bunu yapmadan vereceğiniz cevap
yanlışların ve hatalı çalışmaların devam etmesine neden olacaktır.
Uzun lafın kısası bir dost
olarak yine acı sözlerle ve açık yüreklilikle belirtmek istiyorum ki bundan
sonra bir daha randevu talebim olmayacağı gibi engelli sorunlarıyla ilgili
yazdığım yazılarda ve verdiğim dilekçelerde belirttiğim sorunlar giderilmediği
takdirde bundan sonra da köşe yazılarımda dile getireceğim gibi Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'a da dilekçe olarak yollayacağım.”
Yazımı paylaştıktan sonra
beni arayan görevlilerle yaptığımız konuşmada sorunları anlattım. Beni randevu
alarak başkan ile görüştürmek istediklerinde ise kabul etmedim. Çünkü dernek
başkanlığı yaptığım günlerden itibaren hiçbir görüşmemde bir başka kişinin
randevu almasını istemedim ki bu teklifi de kabul edeyim.
Bunun üzerine yazdığım
yazıdaki sitemi belediye başkanımıza iletmişler. Bir gün sonra belediye başkanımız
arayarak konuştuk ve kısaca olayı anlattıktan sonra kendisi ziyaretime
geleceğini söyledi. 18 Şubat Perşembe günü de yanında Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Mustafa
Katipoğlu başta olmak üzere birçok yetkili ile ziyaretime geldi.
Görüşme esnasında yazımda
belirttiğim sitemi ve nedenlerini tek tek dile getirdim ve sorunlarla ilgili
hazırladığım dosyayı da teslim ettim. Başkanımız gerekli açıklamaları yaparak
engelsiz bir Malatya için sorunların giderilmesine yönelik çalışmalarında tek
tek yapılacağını belirtti.
Başkanımıza sorunlarla ilgili ilettiğim dosyada
bulunan öneriler şu şekildedir.
Engellilerle İlgili Sorunlar, Çözüm
Önerileri Hakkında Rapor
2002 yılında TUİK tarafından yapılan Türkiye Engelliler
Araştırması sonuçlarına göre Türkiye nüfusunun % 12.29’u engelli insanlarımızdan oluşmaktadır.
TUİK tarafından Şubat/2020
de yapılan açıklamaya göre 2019 yılı
sonu itibariyle Malatya nüfusunun 800
bin 165 kişi olduğu tespit olunmuştur. Malatya nüfusunun % 12.29’unu ele aldığımızda ise 98 bin
340 engellinin ilimizde yaşadığı ortaya çıkmaktadır.
Bedensel, görme, zihinsel, işitme, konuşma, otizm,
down ve süreğen hastalık gruplarından oluşan 98 bin 340 engellinin
arasında bulunan bedensel ve görme engellilerin günlük yaşamda ve toplu ulaşım
araçlarında karşılaştığı ve yaşadığı sorunlar ekte belirtilmiştir.
Belirtilen bu sorunların başta Anayasamızın eşitlikle
(pozitif ayrımcılıkla) ilgili 10. Maddesi ile 5378 Sayılı Engelliler Kanunu’nun
ilgili maddeleri ile Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formunda belirtilen
standartlarda düzeltilerek giderilmesi ve çözüme kavuşturulması için gerekli
çalışmaların yapılması gerekmektedir.
-Mevcut cadde ve sokaklardaki yaya kaldırımlarının
ivedilikle elden geçirilerek, Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formunda
belirtilen standartlarda düzeltilmesi için;
a) Rampa önlerinde bulunan tüm oluk vb gibi oluşumların
kapatılması,
b) Rampalarda bulunan çıkış ve inişlerdeki kot farklarının
giderilmesi,
c) Standart ölçülerde yapılmayan tüm rampaların
yeniden düzenlenmesi,
d) Rampaların önleri araçlar tarafından park yapılmak
suretiyle kapatılmaktadır. Bu durum engellilerin sorun yaşamasına neden
olmaktadır. Bu nedenle yapılı olan ve yapılacak olan tüm rampaların önüne
araçların park etmesini önlemek amacıyla gerekli tedbirlerin alınması (Engelli
logosunun yapılması, dubaların konulması vb.),
e) Tüm yaya geçitlerinin olduğu yerden karşıdan
karşıya geçiş yerlerine standartlara uygun rampaların yapılması sağlanmalıdır.
Yıllardır defalarca yenilenerek yapılmış olan tüm yaya
kaldırımları ile rampalarda çalışanlar ile kontrolörler tarafından standartlara
hiç dikkat edilmeyerek yapılması nedeniyle sorun yaşandığı ortadadır. Genelde
rampalar göz kararıyla yapılarak baştan savıldığı görülmektedir. Bu sorunun
giderilmesi ve bir daha yaşanmaması amacıyla ilgili birimdeki daire başkanı,
müdür, şef vb gibi yetkililer ile işi yapan müteahhit ve usta gibi kişilerin
konuyla ilgili standart bilgileri edinmeleri amacıyla eğitimden geçirilmeleri
gerekmektedir. Bu sorunu gidermeden kaldırım veya rampaların elden geçirilmesi
soruna çözüm sağlamayacağı gibi yeni sorunlar yaşanmasına neden olacaktır. Aksi
halde bu sorun devam edeceği gibi ekonomik anlamda da belediyeye yeni
maliyetlere yol açacaktır.
-Görme engelliler için yapılan hissedilebilir kılavuz
yollarının ilimizin iklim yapısının göz önünde bulundurularak daha dayanıklı,
sağlam ve kalitede yapılması sağlanmalıdır.
-Resmi ya da özel tüm bina ve benzeri yapılar ile iş
yerlerinin Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği’nde belirtilen
standartlarda yapılmasının sağlanması ve oturum/kullanım ruhsatlarında gerekli
incelemeler yapılarak uygun olmayanlara gerekli düzenlemeler yapılana kadar
ruhsat verilmemesi sağlanmalıdır.
Belediye tarafından yapılarak hizmete konulan aşağıda
belirtilen/belirtilmeyen kapalı ve açık alanların ivedilikle elden geçirilerek,
engellilerle ilgili erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik standartlarına
kavuşturulması sağlanmalıdır.
-Çarmuzu-Kiltepe, Yeşiltepe, Melekbaba ve Salköprü
Semt Konakları ile diğer Çok Amaçlı Sosyal Tesislerde giriş çıkışlarındaki
rampaların, asansörlerinin, wc-lavabolarının standartlara uygun yapılması
sağlanmalıdır.
-Şehit İbrahim Tanrıverdi Sanat Sokağı'nda bulunan
Malatya Kültür Evi, Oyuncak Müzesi ve diğer sosyal kültürel alanlarla ilgili ve
lokanta, kafe gibi diğer binalarda rampa, asansör, wc gibi eksikliklerin
ivedilikle yapılarak giderilmesi sağlanmalıdır.
-Kernek Şelale Parkındaki rampalar ile diğer
eksikliklerin düzenlenerek yapılması sağlanmalıdır.
-Turgut Özal Tabiat Parkında bulunan (ve ilimizde
bulunan tüm park ve mesire alanlarındakiler de dâhil olmak üzere) piknik
masalarının tamamının tekerlekli sandalyeli engellilerin kullanımı için uygun
hale getirilmesi ile restoran ve kafelerin giriş çıkışlarının, wc-lavabosunun
standartlara uygun yapılması sağlanmalıdır.
-Kent Müzesi’nde bina içinde bulunan rampalar ile
asansörün standartlara uygun düzenlenmesi ile cam bölmelerde görme engellilerle
ilgili uyarıcı işaretlemelerin düzenlenerek standartlara uygun yapılması
sağlanmalıdır.
-Belediye tarafından yeni yapılacak olan Beydağı
Tabiat Parkında yapılacak olan kır kahvesi, lokantalar, çocuk oyun alanları,
idari bina, çadırlı kamp alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları, açık spor
alanları, futbol, basketbol, voleybol sahaları, tenis kortları, süs havuzları,
piknik alanları, mescit, büfeler ve lavabo ile wc’lerin tekerlekli sandalyeli
engellilerin de kullanımı için Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formunda
belirtilen standartlarda yapılması sağlanmalıdır.
-Çevreyolu’nda bulunan tüm üst geçitlerde asansör
yapılması, yapılı olanların çevresindeki rampaların düzeltilerek standart hale
getirilmesi sağlanmalıdır.
-Fahri Kayahan ile Kanalboyu’ndaki çevre
düzenlemelerinde karşıdan karşıya geçmek amacıyla yapılan köprülerin
düzeltilerek standart hale getirilmesi sağlanmalıdır.
-Fahri Kayahan’daki yaya geçitleri ile trafik
ışıklarının düzeltilerek standart hale getirilmesi sağlanmalıdır.
-İlimiz sınırları içerisinde bulunan halka açık tüm
park, çay bahçesi, kır lokantası vb gibi yerlerde bulunan kapalı ya da açık
alanların giriş çıkışlarındaki rampaların, asansörlerinin, wc-lavabolarının
standartlara uygun olarak yapılması sağlanmalıdır.
-Yağmur suyu
mazgallarında bulunan boşluklar standart dışı 5 ile 6 santimden fazla yapıldığı
için tekerlekli sandalye ile geçişlerde tekerler mazgalların arasına girmekte
ve sık sık arabaların tekerleri kırıldığı gibi engelli kişilerde düşerek
yaralanmaktadır. Bu sorunun ivedilikle giderilerek çözüme kavuşturulması
amacıyla Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formunda belirtilen standartlar ve
özelliklerde mazgalla değiştirilmesi sağlanmalıdır.
-Mevcut otobüs duraklarında tekerlekli sandalyeli
engellilerinde kışın yağan yağmur ve kardan, yazın ise güneşin yakıcı
sıcaklığından korunması amacıyla girip bekleyeceği ölçülerde yapılması
sağlanmalıdır.
-Yaya kaldırımlarına konulan otobüs duraklarının ön
kısmı ile yaya kaldırımı arasındaki mesafenin dar olması nedeniyle tekerlekli
sandalyelerin geçişleri imkânsız olduğundan yeniden düzenlenerek uygun hale
getirilmesi sağlanmalıdır.
-Durakların sağında ve solundaki kaldırımlarda bulunan
aydınlatma, mantar vb gibi nesneler rampaların açılıp kapanmasına engel teşkil
etmektedir. Bu tür nesnelerin durakların bulunduğu yerlerden ivedilikle
kaldırılması gerekmektedir.
-Yaya kaldırımlarında bulunan aydınlatma, mantar, açık
olan ağaç dipleri vb gibi nesnelerin görme engellilerin çarparak düşmesini
engelleyecek standartlarda yapılması sağlanmalıdır.
-Cep şeklinde yapılan duraklara araçlar tam anlamıyla
yanaşamadığından araç rampasının açılıp kapanmasına imkân bulunmamaktadır. Kaldırımda
rampanın bulunmaması nedeniyle durakta bekleyen akülü tekerlekli sandalyeli
insanların araca binmesi imkânsızdır. Bu sorunun giderilmesi amacıyla;
a) Cep şeklinde olan durakların normal hale
getirilmesiyle araçların kaldırıma yanaşması ve rampaların daha sağlıklı açılıp
kapanması sağlanabilir
b) Cep şeklindeki duraklarda en az 2 adet rampanın
yapılması gerekmektedir.
-Araçlarda bulunan rampaların manuel olarak açılıp
kapatılması nedeniyle bu durum sürücüler tarafından angarya bir iş olarak
görülmektedir. Asli görevinin bir parçası olan bu işi angarya olarak gören
sürücüler bunun sonucunda da engelli vatandaşlara olumsuz davranışlar
sergilemekte ve engellilerin psikolojik olarak sorun yaşamalarına neden
olmaktadır. Bu sorunun giderilmesi nedeniyle araçlarda bulunan rampaların
otomatik sisteme dönüştürülmesinin ivedilikle sağlanması gerekmektedir.
-Trambüs duraklarındaki rampaların büyük çoğunluğu
standartlara uygun olmadığından engellilerin sorun yaşamalarına neden
olmaktadır. Bu nedenle tüm rampaların ivedilikle elden geçirilerek standart
ölçülere getirilmesi sağlanmalıdır.
-Belediyeye ait ve belediye kontrolünde olan tüm toplu
taşıma araçları ile trambüslerde görme engellilerle ilgili sesli
sinyalizasyonların aktif hale getirilmesi ivedilikle sağlanmalıdır.
-Bazı duyarsız sürücüler durakta bekleyen engelliyi
görünce almamak için görmemezlikten gelmeye çalışmaktalar.
-Bazı duyarsız sürücüler tarafından rampalar açılıp
kapanırken sert bir şekilde yapılmaktadır.
-Bazı araç sürücüleri aracı yana yatırmadan rampayı
açmaktadır. Bu durumda akülü sandalyeli engellinin araca binip inerken devrilme
riski yaşaması kaçınılmazdır. Böyle bir sorunun yaşanmaması amacıyla araçların
yana yatırılmadan rampaların açılmaması sürücülere anlatılmalı ve bu konuda
dikkatli davranmaları sağlanmalıdır.
Sürücülere neden aracı yana yatırmadığı sorulduğunda
ise ya ‘bu araba yana yatmıyor’ ya
da ‘rampa arızalı ondan yatmıyor’ vb
şeklinde yanıtlar verilmektedir. Bunun dışında da sürücülere aracın yana
yatırılması söylendiğinde ise bazıları asık surat takınarak aracı yana
yatırdıktan sonra rampayı sert bir şekilde açılmaktadırlar.
-Koltuk değnekli, yürüme cihazlı, zihinsel ve spastik
engelliler ile bebekli kadınlar bindiği zaman onların tam oturmasını beklemeden
ani hareket etmeleriyle düşme sıkıntısının yaşanmasına neden olunmaktadır.
-Normal yolcular engellilerden önce bindirildiğinde
araç tıka basa dolduktan sonra engelliye yer kalmadığından engellilerin araca
binmesi imkânsız hale gelmektedir. Oysa araçlara binme konusunda öncelikli
olarak engelli yolcular alınmalı sonra diğer yolcular alınmalıdır.
-Tüm araç sürücülerine başta engelliler ile yaşlıların
araçlara ücretsiz binmedikleri, bunların ücretleri bakanlıkça karşılandığı
anlatılarak bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Araçlara binen engelli veya
yaşlılara karşı ‘avantacı, beleşçi’
düşüncesiyle yaklaşılmamalı ve bu şekilde sözlü kelimeler söylenmemelidir.
-Araç sürücülerinin gerek kişisel olarak ailevi
nedenlerle gerekse de iş yerinde çalışma şartları ve koşullarıyla ilgili
sorunları olabilir. Sonuçta onlarda hepimiz gibi etten kemikten insanlar. Ancak
hangi konuda sorunları olursa olsun bu sorunlar onların kişisel sorunlarıdır.
Bu sorunlarını hizmet verdikleri engelli-engelsiz vatandaşlara çeşitli
şekillerde yansıtamaz ve yansıtma hakları da olamaz. Bu sorunları nedeniyle
görevini baştan savsaklayarak yapamazlar. Görevlerinin şartlarını yerine
getirirler ve sorunlarının çözümünü ise ayrıca ararlar.
Bu konuda da sürücülere sıkı bir hizmet içi eğitim
verilerek bilinçlendirilmeleri ve vatandaşla kurulan iletişimin nasıl olması
gerektiği anlatılmalıdır. Ayrıca sürücülerin tamamı her yıl belli aralıklarla
psikolojik testlerden de geçirilmeleri sağlanmalıdır.
Eğitim verilirken sürücülere neden maaş aldıkları
anlatılmalı ve bunun vatandaşa hizmet etmeleri karşılığında olduğu bilinci
verilmelidir. Hizmet verdikleri vatandaşlar arasında da erkek, kadın, yaşlı,
genç, çocuk olacağı gibi engellilerinde olduğu anlatılmalıdır. Görevi gereğince
araca binecek yolcuların arasında yolcu seçme haklarının olmadığı
anlatılmalıdır. Engelli yolcu bindiğinde de araçta bulunan asansör ya da rampa
tertibatının açılmasının da kendi görevleri arasında olduğu anlatılmalıdır.
-Yeşiltepe’de yapımı başlanan ve birinci etap
kısmındaki yüzme havuzu kısmı tamamlanan Engelsiz
Yaşam Merkezi Kompleksinin geciktirilmeden tamamlanarak hizmete konulması
sağlanmalıdır.
Belediye tarafından yapılan hizmetlerde engelliler
adına, sorunu yaşayanlar adına engelli olmayanların, sorunu yaşamayanların
karar vermesi her anlamda yanlış bir uygulamadır. Bu nedenle gerek engelli
sorunları, çözümleri ve mevzuatları gerekse de erişilebilirlik ve
ulaşılabilirlik konularında bilgi birikimi ve deneyimi olan bir kişinin
belediyede görevlendirilmesi ve bu konularda yetkilendirilmesi
gerekmektedir.
Sözün özü olarak,
hazırladığım dosyadaki sorunlardan birçoğu 12 Şubat 2018 tarihinde o dönemdeki
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ahmet Çakır’a ve daha sonra 3 Ağustos
2018 tarihinde ise Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı olan Hacı Uğur Polat’a
elden teslim ettiğim dosyada yer alanlardan oluşuyordu. Şimdi de belediye
başkanımız Selahattin Gürkan ile görüşmede teslim etmiş oldum. Bakalım bu
sorunlara çözüm getirmek belediye başkanımız Selahattin Gürkan’a kısmet olacak
mı?
Hep birlikte bekleyip
göreceğiz…