..yalnızlığın böylesini sevmiyorum , ikimize yaşattığım bu halimden hiç mutlu değilim , gerçekten çok zor geçiyor canımı acıtıyor saatler, kah kendi kendimle konuşuyorum,kah yaptığımın ne büyük bir hata olduğunu düşünüyorum , oysa bu kriz sürecini pekala iyi geçirebilir bugünleri sana dargın geçirmez yine herkesin her şeyin içinde bir beraber huzurlu mutlu olurduk ,şimdi görüyorum ki ben senden vaz geçemem ve küs yaşayamam sana sırtımı da dönemem çünkü bu bana işkence olarak geri dönüyor hayatı yaşanmaz yapıyor , ve ne yazık ki görünen durum şimdi bu , şu anda bir başıma tahta bir masa ve iskemleden ibaret olan kilim serili odamda ,uyumaya çalışan tek kişilik çek yatta uzanmış tavanın beyaz badanası ile uğraşarak gözlerinin ağırlaşmasını bekleyen mutsuz biriyim , uykulara vurmak için kendimi yarı öldürmek istiyorum ama asıl meselenin seninle olan irtibatsızlığımın ağrıları, sırtıma çökmüş belimi kırmış başımı ve kalbimi acıtmış olmasıdır, dayanılmaz bir acı yüreğimin çevresinde dolanıyor kendimi çok mutsuz hissediyorum ,az önce açtığım pencereden içeri dalan sineğin vızıltısından başka bana yakın olan kimse yok ,dışarısı kar soğuğu ve ben ısınmak istemiyorum dışarı ile aynı soğuk olan odanın içinde aklımı başıma getirinceye kadar üşüyerek kalmak istiyorum, kendimle yüzleştiğim her defasında asıl suçlunun nedense ben olduğum gerçeğini sürekli söyleyip durdum ( aslında olmadığımı da biliyorum) ama dünyanın bütün suçlarını yüklenmek istiyorum bu akşam , yeter ki yüzüme gülen yüzünü son bir kez olsun bana göster seni bir kez daha bulayım bir kez daha avuçlarımı öpen dudaklarını hissedeyim ,biliyorum ki bu çığlığımı asla duyamayacak sana ulaştıracak kimse de olmayacak belki sen beni bulduğunda çok üşümüş olacağım, ,senin ne düşündüğünü bilmeyi çok isterdim izini kaybettirdin hiç bir adreste yoksun cesaret edip soramıyorum da bu şekliyle bana çok benziyorsun veya seninle hep aynı olduk aynı refleksle hoşlandığımız güzelliklerle birlikte geçirdik ayları , neredesin ! nerelerdesin ! bildiğim tüm yerleri dolaştım ve yoksun , seni unutmak istesem de unutamıyor bunu başaramıyorum , seni uykularıma atarak rüyaların bana getireceği işaretleri bekleyeceğim ancak ben de kaybolmak istiyorum yorgunum ve halsiz düştüm aramaktan ,odanın içi dışarısı ile aynı oldu donmakta olan bir insanın durum moduna giriyorum , kendime ne yapıyorum eğer engel olamazsam bu halime bir daha konuşamam , gözlerim ağırlaşıyor bedenim kaskatı , tuhaf , bayılıyor muyum? kendimi unutuyorum kontrol edemiyorum giderek zayıflıyor reflekslerim dayanıksızım karşı koyamıyorum göz kapaklarıma ne oluyor ? iskeledeki bütün vapurlar ip atmış olmalı çöküyor ve derinlere batıyorum hiç bir martının umurunda değilim kurtarılmayı boşuna bekliyorum hayat devam ediyor yalnızlığımla yok oluyorum ardımda kimse yok ne bir ses ne bir yardım son bir hamle bağırmak geliyor içimden bağıramıyorum sürekli karanlık dipsiz bir karanlık ,yeraltından seslenir gibi çıkan ürkek sesim duyuluyor mu bilmiyorum.....


Mustafa kaya
Çengelköy / 2021
( Yeraltı Yazılarımdan-2 başlıklı yazı cirik tarafından 14.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.