soluk soluğa gittim
onların ülkesine gittim
keskin yamacın tepesine çıktım
saklı bahçeleri bin bir nefesle seyrettim
daldım uzunca rehavetine
bir halkın gösterişsiz, cömertliğinde
gül nasıl söylenirse öyle
dağdağanlar topladım şevkle
marin ırmağının kenarında uyudum
hasletsiz uyandım
beyaz bir at zuhur etti
gel dedi götüreyim seni
ovadan geçtim yel geçtim
ay sarı gök pembeydi
gördüm onu evet gördüm
hışırtılar içindeki sazlıklarında
şebnemler saçarak
ıslandım bir bakışla
vakitlerboyunca yürüdüm
bir ev gördüm hasır örüyordular
bir köy gördüm zembil biçiyordular
bir kasaba gördüm ferahlık satıyordular
mistik şiirler okuyordular
havanın görkemi kanatlıydı
insanların yüzü irfanlıydı
hayatın aralığında
bir serüvendi benimkisi.
Mustafa Yaman
24 mart 2021