1
Insan buna ilaveten canlilar arasinda yasadigi hayati,
olaylari, olgulari, kendine görülür yakin olanlari ve görünmeyen uzakliklari
anlama, kesfetme, duyumsama, baska bir evreye tasima veya tasinma gibi meraki
ilgisi merami vardir. Duydugu en yakinlari hic duyup bilmedigi uzakliklarla
eslestirip dengede tutmanin tükenmeyen enerjisi yahut itici gücü, kendisiyle
sinirli olanla siniri sonu olmayan evrensel derinligin merakina düsüp kesif
yolu ve yörüngesine ilerleyip giden kücük adimlari, onun ilkel ve ic güdüsel
sürünerek emekledigi kundaktan baslayarak, sonu nerde bitecegini kendinin bile
bilmedigi fakat kendinden öteye her kimildayan milimlik mesafeden sonra geri dönüssüz
ucsuz bucaksizligin ardini kovalayip pesinden sürüklendigi serüvene dönüsür.
Ki, bu onun yaptigi, yapildigi ve yapilandigi yasamsal ögenin
ana merkezi ve kendi teminatini saglayan hayat kaynagidir. Düsüncelerini
eylemlere vardirdigi kadar inanilir ve gercekligi vardir cünkü insanin. Yani istegi
arzusu hayali kadar kendinden öteye adim atip, cabasi zahmeti gayreti emegi kadar
katilimi yahut katkisi varsa kedine akil fikir duygu düs söz sanat ve dünya
genisletebilir. Bunlari gösterdigi kadar da, yani dokunup uyandirdigi fiil gayret
sorumluluk ve merak kadar da özgür ve özgüven sahibi olur. En sonuncusuysa
yasamaya dair hak cesaret hüner yol yordam marifet gelistirip yeni ufuklara
davetiye cikarir. En nihaytindeyse icinde dönüp dolastigi her bilinmezi hale
dile yola koyarak anlayip kavrayip idrak ve cikarimlarda
bulunur. Bu yüzden özgür katilimciligi, özgün cabasi, bizzat yasayarak
irdeleyen sorgulayan deneyimler ve
birikimler sonucu özgüvenligin akil fikir vicdan sorumluluk ve cesarete
eristigi, KELIMELERLE konusup danisan
tüm BILINMEZLER SIRRINI algilayip cözmedeki gerek bireysel gerekse toplumsal
iletisimin en vazgecilmezidir DIíL ANA EKSENLi kültürel zenginlik. Bireysel
tanimlama ve toplumsal hafiza denen yer, insan denen varligi sadece dogdugu
besiklerde ve sonsuz sinirsizlik sokaklarinda tanimsiz kavramsiz birakmayarak
bütün bir YASAM KAVGASI sanatini her detayda halledip gördügü deneyimli
kazanimli hüner ve zenginlik sahibi oldugu hassas incelik tam da burasidir : Kendini ifade edebilme özgüveni,
özgünlügü ve özgürlügü.
En iyisi henüz hic bulunup kesfedilmedi zaten. Iyinin en
iyisi hele hic. Bu bakimdan sözü müzik sinema tiyatro resim mimari yani
kisacasi tüm GÜZEL SANATLAR topluluguyla beraber ve solo, Edebiyat siir veya
makaleye bir iki cümlede özetleyecek olursam, hep birbirinden alinti.calinti
yahut imrendigine özentili, hicbir hayat ve yasamsal katilimciligi ve dayanagi
olmayan, ortaya koydugusoyut silik kahirli küflü topraksiz insansiz toplumsuz
tabansiz mekansiz havailikten ibaret süslü püsküllü ivir zivirlara kendini sen bana ben sana
ikramli POHPOHLANMA rafina koymaktan yolu akli fikri yordami ugrayip gecen sey
degildir, insan dili ve gönlünden tüm gercekligiyle kopup gelerek tasiyici kavramliligi ve cikarimi yüklenen öz ,
esas, ilgi ve icerik. Cünkü her böyle olunca en kücük sorgulama veya elestiri
tahammülünde bulunamaz ordaki süs ve pohpohlanarak kendine begeildikce deger
bicen bagimliligi vitrin. Kilifi kalbina göre kisiyi adamdan saymak gibidir,
sekilsel yahut bicimsel imge veya imalara bakarak sanat müzik edebiyata önem
deger payesi kuyumculayan sekilsellik müptelasi sarraflik. Oysa dilinde gönlünde
merakinda ve meraminda sorgulayip söyleyecek özü, ilgisi, itibari, yükü, harci,
haddi, tasasi, sevinci, SÖZÜ, icerigi ve
CIKARIMI olandir maksada dair yazi müzik sanat edebiyat ve siir.
Yazmakla konusu hic bitmeyecek; ve yazdikca daldigi
derinlikte hece söküp harf ve satir dizecek olan bu konuyu her siir saygin,
degerli, kiymetli, kutsal ve vazgecilmezdir , ancak, özgür irade, özgün ifade,
özgüvenli ve katilimci caba emek cesaret deneyim kaynak ve birikimlerle anlam karsiligini
ve akil fikir cikarim zenginligini yoran
sözden kalemden dengini buldugu sürece diye sonuclandirirken, EDEBIYAT EVI`ne
geleli henüz yeniyim ve yazmaktan cok yazilip paylasilanlari okumayi cok daha
fazla sevgiyle ilgiyle alakali oldugum sebebiyle, tüm ön yargilardan ve üzücü
yorucu saplantilardan uzak cagiran EDEBIYAT`sa evim hanem gibidir. Tanimaya
calisztikca siradanligin laf olsunlari pohpohlamasindan öte – cünkü gecekligi
ve samimiyeti olmayan bu yaklasim hem
kisinin kendini hem de övülerek dipsiz temelsiz tavan yaptirilan kisiyi kurak
kisir kandirilmis ve gelisime kapali kabiz birakir- umar ve dilerim ki kimi okuduklarima dair yorumlarim
alinganlik , darginlik , kizginlik, küslük afra tafrasinda bulunmaz cünkü,
yorum yapmaya deger bildigim inandigim sebebiyledir serdigi gönül sofrasina
katilip katki sundugumun maksat sebebi. Nice saygideger paylasimlara ve emegi
gecen EDEBIYAT Evi yapip yönetenlerine sonsuz sevg ve selamlarimla.
Seyfi Karaca…….Haziran / 21