Sen
büyük İskender’in, kurduğu bir şehirdin,
Bizden
olmasa bile, analım İskenderun.
Seni
bilen herkese, elbette müftehirdin,
Hele
aç kollarını, sinelim İskenderun.
Hititlilerden
Kadu, gelip sana bulaşmış,
Hurriler,
Persler derken, İskender dağlar aşmış,
Nice
şahlar peşinde, senin için savaşmış,
Bu
aşkla etrafında, dönelim İskenderun.
Roma’da
hüküm sürmüş, o enfes tarihinde,
Böyle
değişmek varmış, kaderde talihinde,
Selçuklular,
Memluklar, isminin tasrihinde,
Gerekirse
uğruna, yanalım İskenderun.
Tarihin
şeref dolu, Osmanlıya varınca,
İçinde
bin bir rengi, Türkler ile karınca,
Yıkılan
kaleleri, sabır ile kurunca,
Hatırana
saygıyı, sunalım İskenderun.
Ah
seni koparmaya, çalıştılar yurdundan,
Hepsi
hesap verecek, kuzusundan kurdundan,
Sabrımıza
bir şifa, bekliyoruz murdundan,
Senin
ile üşüyüp, donalım İskenderun.
Haziran
otuz dokuz, vatanına katıldın,
İçinde
nice hain, satıldıkça satıldın,
Çalıştın
çabaladın, ülke için atıldın,
Bu
sonsuzluk salına, binelim İskenderun.
Meşhurdur
sahillerin, Akdeniz’e bakarsın,
Nice
damak tadınla, kalbimize akarsın,
Dört
mevsim başkalaşır, özlemleri yakarsın,
Yağmurunda
ıslanıp, yunalım İskenderun.
Ülkemin
gözbebeği, kan vermiştin hilale,
Yorulmadan
bıkmadan, hürriyete seyyale,
Beraber
yürüyelim, seninle istiklale,
İstikbalin
tahtına, konalım İskenderun.
Beş
Temmuzda yazıldı, ebedi hürriyetin,
Örnek
oldu dünyaya, duruşun dirayetin,
Birlikte
yürüdüler, halkınla maiyetin,
Kim
çıksa önümüze, yenelim İskenderun.
Adem Efiloğlu