kan taşıyor hayallerime
kırçıl kanatlı goy goy
kuşları
bunca zulme ne gerek var ki
ben biliyorum devasız derdimi
tutuklusuyum
köpekleri sokaksız
kedileri martsız bir şehrin
çiçeklerinde yeşilin küfü
aşk şiirleri dökülüyor
meziyetsiz bir kalemin mürekkebinden
iyi tanırım
bir barut kokusunu
bir de ucu açık düş görmeyi
senin gözlerine
bakmışlığımdır
dudağımdaki eksik harfli
besmele
olmazsa olmazım
kahvenin koyusu
dilimde senli bir türkü
yüreğimde tırnak izlerin
kirpiğinin karasını
yar etme içimin yarasına
sunalar suya iniyor
fikrime yar değil zikrim
dudağımda uçuk her sözün
çek kılcını vur boynumu
inan ki merhametine muhtaç
değilim
filizi yeşilimde saklı
başağı aklımı başımdan
alanımdın
eyy.. yolumun akasya gölgesi
vuslatımın kuş yuvası
söylesene unuttun mu?
sana gelirken geçtiğim mayın
tarlalarını!
ahh Süphan dağı
ahhh ülkemin denizleri
yılkının atları çiğnemiş
gönül toprağımı
yüz göz olmuşum sevdamla
tövbemi geri almışım daha ne
istersiniz benden…
eyy
filizi yeşilimde saklı
başağı aklımı alanım
goy goy kuşları duymasa da
sen duy
Ilgaz’ın doruklarına emanet
ettiğim çığlıklarımı…