yelkeni bozulmuş tayyaremin!
göğsümün tam orta yerinde sfenks gölgesi…
ruz-u mahşer ecinnilerin eteğinde yeşil vadi!!
karpuz kabuğu, deli kız bir tiyatro oyunu hala…
atlarımla, bahtımı yarıştırdım!
tarifsiz bir tümsek, açık etti arif hallerimi!
faydası tükendi, muşamba muskamın!
canıma okudu, sevgilinin bakışlarının İ’risi
şovenist bir şarkı dolandı dilime
evrenseldi ya hani müzik!!
ne yapayım, uyukladım notaların dibinde!...
tetiksiz namluda gümüş kurşun!
kurban olmuşum bay’’kuşun körlüğüne!
namusun tercümesi olmuş sıffın savaşı...
teleğine bit düşmüş güvercinlerin!
tükürüğümde kan izleri
ahhh Allah kahretsin
çok güzeller bin odalı sarayımın halayıkları…
yettiğin yere kadarmış, yetim olmak
muhasebesizdir hep fukara aşkları!
alan almış, çalan çok güzel keman çalmış…
okçu olmak istemiş şehzadem!!
üç fındık faresi, dört piramit
dokunmak zülfü yare !...
şah beyit
bin siklamen
milyon begonvil…
üç bijon dört tekerlek!
ucu bucağı değişti kinayeli şiirlerin!...
tedrisatımın terbiyesinde korku
can özümde bin muşta yarası
işetmeye çıkarmayı unutma, köpeklerin şahını!!
makyajsız yakalanmışım sabaha!
biden kardeş kıskanmış pronturmla aşkımı
şefliğine kurban olayım!! sefil kardeşim
ne olur yamuk durma selfimizde…
manyak bir dünya
muazzam-ı alem bir şahsiyet
öldüğünde hiç üzülmedim annem!
bu güne kadar bir kez üzüldüm ölüme desem!...
bir ömür, bir azabı cehennem
belki cennette görüşürüz ey güzel insanlar
Yazarın
Önceki Yazısı