Geçip gitmesi seslerin radyoların sinemaların
Terli örtülere uzanması bir kadının gündüz vakti
Uzun uzun yağan bir yağmur
Sabah kalkıp bir yere gitmeyi düşünen adamlar
Hepsini anıyorum hepsini
Öyle anlar var yaşamak istiyorum, bakmak denizlere öylece
Düşlemek güzel kadınları ve oturmayı balkonlarda
Üst üste yılgın üst üste yaşamak dolu evlerimiz
Büyük büyük anlatılar önünde üşümek uzanmak bilinmezin sesiyle
Dün köşeyi döndüğümde bana bakan uzun çam ağaçlarının olduğu çocuklu bahçeler
Onlar ne yapıyorlar başladığında gecenin o uğultusu
Siz ne yapıyorsunuz
Kaçıp gidiyorum o eski evlere o balkonlara oturup çirkin binaları anıyorum
Gümüş avizelere vitrinlere çay ocaklarına
Öyle çok düşünmüştüm bir akşam bir kır evinde
40 yaşlarında gözlüksüz bir kadın yaşamak hoştur demişti
Durup beklemiştim serin sular önünde, bahçelerin güneşli günlerin sokulgan kedilerin
Ne var demiştim insan sevdikçe yaşıyordu anladım
Sabah sesindedir bir sıkıntının durup durup büyüdüğü
Yıkandığımız sular bir kadının derinden oh demesi
Taşınması geçtiğimiz yollardan iş yerlerinden cami avlularından eski bir pencereden
Bin yıldır boğazımızda ekmeğimizde hissettiren kendini o büyük gizem
-Yataklarda yatılmaz olur, ağaçlı yolların otobanların önlerinde unutulan eski otobüslerde o durup bir şeylere benzediğimiz akşamlar kalır, evlerin çıldırtıcı sessizliği kalır, bir çocuğun fotoğraflara bakması kalır, fırınlarda ustaların büyük büyük laflar ettiği, delikanlıların sevdalara soyunduğu o bütün peygamber sıkıntıları içinde beyazlar tutkusu-
Hep hatırlanır kentimiz
Evimize çıktıkça sokaklar, o derin uykusu eski çağ sularının
Paslandıkça demirler, kıyıların korkusuyla büyüyen yaban otları
Sarı odalarda yorgun uzanmalı kanepelerde geniş hollerde sarhoşluğu seven kadınlar geliyor aklıma
Bir onlar biliyor bulantıları kusmaları iğreti durmaları bir onlar biliyor
Geldin buradasın iyi ya ne güzel
Hep diyorum o memur arabalarının girip girip döndüğü eski kilise bahçelerinde, kırmızı elmaların iştahla yendiği, misafirlerin ağırlandığı odalara gidelim
Kadınların durup durup sarışın çocuklar doğurduğu, o serin güz öğlelerinde güneşin unutulduğu şehirden uzak evleri düşünelim
Telaşsız yazları o kaldırımlı çıplak heykelli caddeleri kavruk limanlarda yatan gemileri
Geldin buradasın iyi ya ne güzel
(
O Eski Evler başlıklı yazı
üzgünbiri tarafından
10.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.