Otuz seneyi aştım da geldim bu kıvama. Yeterli mi emin değilim. Her hayat bir hikayedir ya. Her hikayenin bir kahramanı vardır. Benim hikayemde başrol olmam çok uzun zamanımı aldı. Hayatıma giren insanlar silindi birer birer. Birazını da ben kovdum diyebilirim. İnsanları kırmamak, incitmemek uğruna canımın çok yandığını itiraf edebilirim. Vicdanım benim en savunmasız zırhım. Aklım mukayese ile çalışsa da vicdanım her zaman son sözü söyleyen oldu. Hafızam bir balığınki kadar geçici ama anıların bende bıraktığı duygular unutulmayacak kadar içimde saklı. Sanki bir yaz boyunca ağlasam tüm acım dinecek gibi. Bazen de geçici kahkahalara olması gerekenden daha fazla kaptırıyorum kendimi. Bir çok insandan da daha fazla kendimi biliyorum. Tanıyorum ve inanıyorum.
Hayatımda tek kaldıramayacağım şey ise ithamlardır. Öyle ki kendimi onlara karşı savunmak zorunda hissetmeyişim biraz bana dert olmuyor değil. İnsanların ne kadar kırıcı olabileceğini sadece bana değil başkalarına yaptıkları zulümle de görebiliyorum. Bizler uslanmaz yaratıklarız ve bulaşıcı olan her şeyi kutsallaştırıyoruz. Bu kutsallaşmayı genel de kötülükte kullanmaktayız. İyilik bulaşıcıdır deriz ama iyiliği hiç konuşmayız. Gizli olanı makbuldür der üstünü kapatırız. Kötülük ise aramızdan biriymiş gibi elini kolunu sallana sallana gezer. Kaçımız bundan rahatsızlık duyuyoruz ki. Geçici olarak hepimiz ama kalıcı olarak... Düşünmemiz gereken bir konu daha. Tabi ki de kötülük gizlenmeli demiyorum. Kötülük bilinmeli hatta tüm detayı ile anlatılmalıdır ki ona karşı gardımızı alabilelim. İyilik daha da çok anlatılmalı. Bir iyiliği anlatmak demek karşılık beklemek değildir bence. Bir iyiliği anlatmak onu yüceltmektir. Örnek gösterebilmektir. Hayatta güzel şeylerin olduğunun habercisidir. Sakın bu söylemimde bir bencillik çıkarmayın. Dozunda bencil olmak da kimseye zarar vermez. Çünkü çoğu zaman fedakarlığı büyük bir ödünmüş gibi altın tepside insanlara sunarız. Fedakarlığın sonunda bize dönüşünü düşünmeden çok büyük bir iyilik yaptığımızı düşünürüz. Sonunda kendimize büyük bir haksızlık yaptıysak o fedakarlık mı oluyor yoksa aptallık mı? Aradaki o ince çizgide yürürken ya iyi bir cambaz olacaksınız ya da sakar. Tercih sizin sonuçta ama karar verirken yalnız olduğunuzdan emin olun.
Öyle bir içimden geldi. Aklımdan geçen cümleleri saniyesinde aktarayım dedim. Düşüncem kendime bir ordu yaratmak değil. Bazı insanların unuttuğu bir şeyi hatırlatmak aslında. O da düşünmek.
( Öyle Bir İçimden Geldi başlıklı yazı Çolphan tarafından 26.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.