Kişinin kendi dışındaki sosyal özne, yani totem bilinci; kardeşlik enformasyonu üzerinde sosyal zekânın da içeriğini (muhtevasını) oluşturuyordu. 

Dokunma, emme, doğma, beslenme, korunum gibi kimi sosyal, kimi hayati enformasyon olan bu tutumlar; kardeşlik tanımlı totem alan içindeki edimsel süreçlerdi. 

Her enformasyon birbirine göre eylemlerdi. Her biri birbirine göreydi. Hepsi kişilerin birbiri üzerine anlaşılan sekans eylemleriydiler. Sekans hareketleri totem sistemin denge hareketleriydiler. 

Sosyal zekâ enformasyonu “kardeşleşme ilkesi” üzerinde bağıtlanıp, kardeşleşme ilkesi içinde açılmış olan “bu tür sekans tik alanlar üzerinde" eylemliydiler.”  

Totemdik kişi ve totemdik kişiler enformasyonu “totem kardeşler” denen edimsel bilgilerdi. Bu bilgiler totem alanın başlangıç koşulunu oluşan referanslardı. Kişi bu referanslarla kendi sosyolojik çevresini idrak ediyordu. 

Kişiler kendi sosyolojinindi çevreyi, bu kalıplara yükletilen enformasyon bilgileriyle anlıyorlardı. Kişiler sosyal ve fiziksel çevresini bu kalıplarla bu kalıplara göre yorumlayıp; sosyal alanı ve fiziksel alanı bu kalıpla kategorize edip, değerlendiriyordu.

Totem alan içinde edinilen totem kardeşler enformasyonu; dışa açılma gibi başka tür algıların enformatik frekanslı sekanslarıyla uyuşmuyordu. Yani totem alanın dışına açılma enformasyonu kardeşlik kalıbının üzerindeki kardeşlik tanımlı denkleşmeler içine oturmuyordu. 

Yani totem alan dışına açılım olacak başka tür algılar bu kalıp üzerine modüle olup, etkileşemiyordu. Dolaysıyla da kişi ya da grup “dışa açılma” gibi başka tür algıları ne anlıyor; ne anlam verebiliyordu.  

Alışılmış, adreslemiş sekans hareketlerinin anlamı değişse bile, bugün bile her yeni anlamı insan kardeşliği, inanç ve din kardeşliği, emeğin ve barışın kardeşliği, ana baba kardeşliği ya da Âdem’in çocukları olma kardeşliği gibi kardeşlikleri totem zeminli kardeşlikler üzerinde anlıyoruz. 

Çünkü kardeşlik kalıbının ilk inşa temelinde; ihtiyaçlar hiyerarşisi var. Kardeşlik gibi ilk inşa kalıbı içinde ihtiyaçlar hiyerarşisinin paydaşlık referansı var. Ya da ihtiyaçlar hiyerarşisi üzerinde; kolektif çaba olmakla kolektif emeğin kardeş payı edilmesi gibi sekans referansları vardır. 

İlk başlangıç koşulu içindeki sosyoloji içinde üretim yapmaya göre sekans bilinci olmadığından, dışa açılan üretim hareketinin totem alanda tasnifi olmadığı nedenlerle, üretim hareketi ve sekansları totem kardeşliğiyle pek algılanamıyordu. 

Yeni olan durumlar ilk referans en formasyonlu zemin hareketi içine ya da üzerine inşa olmakla; yeni olanın ilk zemin hareketine göre doğrultması yapılacaktı. 

Dışa dönük üretim hareketi, totem alanda neşvünema bulacak şekilde açı değişmesine uğrayacaktı. Açı değişimi modülasyonu da daha önce totem alan içinde karşı sekans frekanslarıyla oluşmuş olan totemi kategorize edişin içine, rahatlıkla modüle edilecektiler. 

Üretim hareketi gruplar arası totem meslek ürünlerinin değiş tokuşuydu. Bunu düzenleyecek ve bunu bağdaştıracak olan öznel ilke de ittifaktı. İttifak içinde totem kardeşler olmamanın eksikliği vardı. Tersten söylersek ittifak içinde dıştan kardeşi olmama bağdaştırıcı, eksiği nedenle boşluk doğuyordu. 

Bu gibi totem referanslarından yoksun eksikler boşluğunun alanları haliyle grupların diğer gruplar kardeşi olamama boşluğunun enerji ve direnci olmakla, ortaya çıkıyordu.

Yani karşı grup bu grubun ne totem kardeşiydi. Karşı grup bu grubun ne doğanıydı. Karşı grup bu grubun ne emeniydi. Karşı grup bu grubun ne doyanı ne temas edileniydi. Ne de sorumlusu olduğu sorulanıydı vs. 

Yalıtımın amacı neydi? Kardeşlik teması üzerinde totem alandan sorulur olma ve sorumlu olmaktı. Kısaca ittifak edecek gruplar karşı grubun kardeşi değildiler. Tüm direnç, tüm kavga kategorize edilemeyen bu boşluk alanın enerjisinden çıkıyordu.

Başka yerde değil, bir şeyi nerede kaybettiyseniz orada ararsınız. ”İttifakı girişimler” totem kardeşler olmama üzerinde ve totem kardeşler olmamanın anlayışı içinde kaybolup gidiyordu. Tüm giriştirici nesnel ittifakı salınımlar; grubun totem kardeşi olmama sosyolojini bir haleti ruhiye içinde sönümleniyordu. 

Daha açığı, dış gruplarla temas etmenin; totemdik başlangıç koşulunun içindeki üreten ilişki koşuluna uygun sekansları, işler kılacak bir "sosyolojik algı kalıbı yoktu". Ne edip ne yapmalı ki totem kardeşler kalıbı üzerinde yeni olan ittifakı değerlerin girişim ağı başlatılsındı.

( İttifaklar Bir Referans Noktasıydılar 11 başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 15.09.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu