Kişilerin zihinleri içinde köleci memlerle, geçmiş kolektif
dönemin arkaik belirmelerinde oluşan BİR ART ALAN IŞIMALARI DA VARDI. Art alan
ışımasını ortaya koyan arkaik firariler zaman zaman kişilerin zihni içindeki
köleci memelerle çatışacaktı. Çatışmalar
zihin içinde, zihin çağrışımlarına dönüşüyordu.
Tıpkı üreten kolektif alanın üretilenleri paylaşırken
kendisine ortaklar tanımasını belirten sözcüklerin; El mana anlayışı içinde
kendisine ortaklar tanımaz oluşa dönüşen çağrışmalar gibiydi, bu dönüşümler.
El, içinde çıktığı kolektif sistemin hafızasını da
taşıyordu. Eski hafızayla köleci hafıza eşleşmesi zıddına göre çağrışımlar olup
El zihninin ışık çakmalarıydı. Bunun gibi köleci hayatın içindeki kimi kişi
zihnin de kolektif geçmişin arkaik fon kalıntıları vardı. Baskıcı El mana
anlayışı karşısında firari arka fon ışımaları kimi kişi zihninde zaman zaman
hayal meyal silik bir hatırlamanın art alan ışımalarını oluşuyordu.
İşte art alan ışımalarının belirim verdiği kimi kişiler El
‘in yaptığı illüzyonunu bozuyordu. Artık kimi kişiler El ‘in her söyleminden
etkilenmiyorlardı. Köleliği hücrelerine kadar sindirmenin hayali içinde
olanlar; El büyüsünde uyanan kişilerin düşüncelerine karşı çıkıp, uyarıcı
düşüncelere “kuru hayal” diyorlardı.
Köleci ruhlar daha da ileri gidip, art alan ışımasını zihin
düşünmeleri içinde hale yola koyan kişilere, azıtmış ya da sapıtmış veya bölücü
münafıklar demenin suçlayışlarıyla o kişileri dışlıyorlardı.
İttifakı inşa içinde soy kaydı ve kütük kaydı olmadığı için
kişiler kendi totem aitliğini ve totemi aitlerini ancak yiyecek ayrılığı, sofra
düzeni, giyiniş biçimleri ve ayin sırasında yaptıkları türlü ibadet işaretleri
üzerinde bilmek zorundaydılar.
İnsanlar totem aitliğini neden bilmek zorundaydılar?
Totemiler, ilk ittifak hareketi içine girdiklerinde kendi totem kardeşleriyle
yatmaları yasaklanmıştı. Yatma olgusu totem alan içindeki kişiyi totem üyesi
yapmakla kişileri totem alana intibak ettirici, ait eştirici bir yalıtım alanı
kuralıydı.
Bu yalıtım alanı kuralı ittifak içinde ittifak uyrukluğu
kazanmanın sosyal anlayış vizesine dönüşmüştü. Kişi ittifak içinde yanlışlıkla
totem kardeşleriyle yatmaması için totem kardeşini bilmek zorundaydı. Totem
aitliği bilmenin ikinci durumu da kişiler ait olduğu totem soya göre toteme
veya ittifaka (ilaha) yani hangi gruba mirasçı olacaklarını biliyorlardı.
Köleci sistemdeki mal sahibi ana babalar ve yoksul ana babalar da, kendisine ait çocuğu bilmek ve o çocuğu kendisine mirasçı kılmak istiyordu. Ana babalar kendinden olan çocuğu ancak bir şekilde bile bilirdi. İşte kişi mirasını gözeten bilinç te doğacak mirasçısını garantilemeyi; ebeveynleri çocuklarıyla; çocuklarını da; ebeveynleriyle, ana, baba, kardeşleriyle yatmama, kuralına bağlamakta bulmuştu.