"Ankara'nın Bağları" şarkısını televizyonlardan,radyolardan ve sosyal medyadan  dinlemeyenimiz, belki de sevmeyenimiz,yoktur özellikle düğünlerde,kına gecelerinde ve eğlence yerlerinde defalarca hep bir ağızdan söylendiğine ve karşılıklı göbek atmalara  şahit  olmuşuzdur.

En büyük eniştem-ablamla görücü usulüyle evlenmişlerdi ve üç çocukları var,belediyede temizlik işçisi olarak çalışıyor ve şu günlerde emekli olmaya gün sayıyor.Enişteden öte bir abimiz gibi severiz onu ancak iki kötü alışkanlığı var bırakamadı:sigara ve çay.Sabah uyanır  uyanmak çayını demler,sigarasını yakar onun için kahvaltı, yemek pek önemli değil.Doktorlar  kaç kez bırak deseler de başaramadı bir türlü yada başarmak istemedi,müziği çok sever neşeli  birisidir.

-Nasılsın enişte,diye sorsak,onun klişe sözleridir ezberledik artık çocukluğumuzdan beri,
-Hiç,der,ya da yaşamaya çalışıyoruz.

Geçirdiği beyin kanaması sonucu bir nisan ayında babamı kaybettik yetmişbeş yaşındaydı, namazını kılmak  için cami avlusunda bekliyoruz eniştenin telefonu susmak bilmiyor ve telefonunun zil sesinde bu şarkı var,  öyle bir anda çaldı ki dünürümüz olan amca çileden çıktı:

-Şu telefonu ya kapat ya sessize al,dedi,burada kayınbederin yatıyor.

O gün bugündür  bu şarkıyı ne zaman duysam oynamak yerine ağlamak geliyor içimden.

( Ankaranın Bağları başlıklı yazı berberce tarafından 23.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu