Kum taneleri gibi içim
deryası
Bir dalga bekler alıp
götürsün en derinlere
Ya da güneş vursun tel tel kavursun sinemdekileri
Mahşeri bir kalabalık düşsün
gözlerimden
Dudakları ne der bilmem ben
sevdanın
Yüreğimi anlaya bilecek bir o
varken
Sonbaharın vakti de geçti
kapıda bahar
Rüzgarların getirdiği yar
kokusu
Yürekler bilirim ben yürekler
Sinesini sevda rüzgarına
açmış yürekler bilirim
Duaları bir dantel gibi
işlercesine sabaha
Duaları hamd ile başlayana
sevdalar bilirim
Ölçülmez dünyanın eni ve
uzunluğu
Başımız o kadar uzun değil değsin bulutlara
Ellerim bitişik hep duada
Sevdanın koynunda
çoğalır durur yüreğim
Kelimelerin sırtı okşanmamalı
Sevdam denilen yürek dillerim
konuşmalı
Koşun koşun çocuklar bahar
yağmurlarına
Islandıkça bedenim susuz mu
kalır yüreğim
Sıyrıl gözlerim tüm dünya
meşgalesinden
Aynı sofraya uzanıp dururdu
eller
Bizler köy çocuğu sevda
çocuğu
Tüm ömrümüz aynı saflara yüz
sürmüş
Sevdamın sözleri gül ve diken
Varım ya da yok um değilse bu
hal
Dillerimi yakan dillerin gül
ve diken
Yüreğim yürek taşım sevda
adına sırdaşım…
Müslüm Tekaltun