ihtişamı alabildiğine uzanan
hiçliğin hayret veren görkemi
ki oradadır zamansız, zaman
rotasız gelgitlerin sürüklediği
daha yüksek katlara doğru
gölgeleri ışığın ürünü olan
zehirli dumanını muğlak ufuklarına yayan
düşünmesi bile ne korkunç hezeyan.
hiçbir şey göze yansıdığı gibi değil
kükreyen, patlayan, çatlayan, patlayan
onların kara şimşekleridir, sönen yenilenen
o engin ahengin ilahi varlığında
her bir taşı, her bir kumu süregelen
yoksa hiçlik dediğimiz görünmezlik mi
kaosların akıbeti değilmi ki ezelden
tufanları sütunlar halinde göklerine fışkıran
nedir hammaddesinde yanan
görmediklerimiz, duymadıklarımız
tek bir kıvılcımdan üretilen sayısız yıldız
nedir hissedilen nedir anladığımız.