DEĞERLER ÇATIŞMASI
Ne diyordu şarkı?
"Hangimiz düşmedik kara sevdaya?
Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi?"
Şarkıdaki gibi hangimiz düşmedik kara sevdaya degil ama hayaller kırıklığına...Sevdası ülke olanların sevda rengi de kara ,baht rengide kara olur..Çekilen acılar bitsin diye beklersin ,öne atılırsın ama nafile sistem seni yer bitirir.".Kominist" derler alırlar, "fasist" derler alırlar.Olmadı iki tarafi birbirine kirdirirlar. Dün "kara "dediklerine bugun" Ak illada Ak" diyenler kendi etrafındaki çemberi de iyice daralttılar.Yalanın  sonu Gercekle karşılaşıncaya kadardır...Gerçek tekdir degismezdir ama yalan doğurgandır..Yalan,Her an, her saniye binlerce yol acar kendine ama hep  çıkmazdır .Çıkmaz yolun bitiminde duvar sana hep gerçek olur..
Yalanı hep gördük.12 Eylul sabah saat 03 Posta ve Trt idarelerinin sorunsuz ele gecisi ile başladı 04 de ise anons edildi..TSK Yönetime el koymuştur.. Sokaga çıkmak yasaktır.. Ve o güne kadar öldürmek de yasakdı ama hergun  8 /10 kisi öldürülüyordu...Bazen bir bir bazen konulan bomba ile yapılan silahlı taramalar ile toplu ölümler oluyordu.O gun sabah sokağa çıkma yasağı ile ölümler bıçak gibi kesildi..Neden?Kurgulanmış Türkiye nin sahne sonu ve perde kapanışı  ile yeni sahne zamanı gelmişti..
Fikirlerine sadık olanların hepsi, fikri sabık haline getirildi.
Eylemcilerin yakalanmayalari yurt dışına kaçtı Bir kısmı alel acele yargılanirmis gibi yapılarak asıldı..
Tarih bize veridir.
İlk hristiyanlarin 350 yıllık yer altı kaçak yaşantıları onlari temkinli,tebligle zafer için bile savunmaya yönelik,gözden ırak inziva şartları dahilinde gizli haberleşme, gizli ulaşım düşmanın önceden gelişini haber veren sistemler geliştirme şeklinde varlıklarını surdurmusler ve başlarının belası, dusmanin bir kere bile yaklasamadıgı Roma kentini 50 sene de içten içe önceki yaşadıkları deneyimlemeler ışığında ele gecirmisler ve kendilerine  merkez yapmışlardır .1600 yüzyıldır da Atilla geldi Fatih sefere çıktı ama sehri vermediler..İktidarı ele geçirmek kadar onu koruyan her yolda mubahtır..
Türkiye de din referanslı siyaset ,1950 yılından sonra siyasal iklimi yanına alsa da kaldırılan  TCK 163 madde sebebi ile dini yapılanmalar Türkiye de hep gizlenerek yapılmıştır.Cumhuriyet kuruluş felsefesi ve korumacı  yaklaşımın dirayetli tutumları 2.Dunya savaş riski ve devletin kendini koruma güdüsündeki artış bu yapılanmayı da münzevi bir halde gibi geliştirmiştir.. . Münzevi yaşam şekli onlari toplum icinde göstermese de siyasetci nerede ne olduğunu bildiği için paket oy uğruna bu gruplarla temasları hep olmustur... 
Ister sag ister sol olsun varlıklarına goz yumulduktan sonra hristiyanlardaki gibi her yol meşruiyete çıkıyordu.. 
Manevi Cihazlanma Örgütü, Komünizmle Mücadele Dernekleri ,Yehova sahitlerinin Türkiye gelişi ile birlikte 1958 yılından itibaren yasal  görünümlü örgütlenmeleri de başlamıştı. Likensi yaşam türü hep bir başkasının varlık ve himayesine bağımlılık azınlık psikolojisi ile ticaretin dayanışması, eğitimin dayanışması 1970 yılına gelindiginde holding şeklinde ticari örgütlenmelerde dava adına denilerek ortaya çıkmaya başladı.Her ne kadar  sonradan hukuki devre dışı birakmarla tekellesen ticari yapılar ayrılan ortakları dumura uğrarsa da ... Cumhuriyetin surlarında gedik açıyordu ama kisisel değerlerde dumura ugrama da başlamıştı.. Bu dumur hali 1970 lerdeki bakir ticaretin ,kentlerdeki imar rantiyesinin yarattığı rehaveti ile absürbe ediliyordu . "Al gulum ver gulum ticareti"Kadastrosu yapılmamış memleketin Ormaniye nin özel mülke donus hızı bu kirilganliklari örtülüyordu.Düşün 1950 lerde Beşiktaş da oturanlar bile İstanbul u Sarayburnu olarak biliyordu..Beşiktaş'dan İstanbul a yürüyerek geçiyorlardı.Boğaziçi Köprüsu (şimdiki 15 Temmuz )yapılana kadar Mecidiyeköy de keçiler otluyordu.
 Köy çıkışlı, kendiliginden muhafazakar, mütedeyyin kısmın organizasyonu ,daha şeytanlaşmamış davaya ve deger yargılarına sadık 1958 den beri antrenmanlı olanlar icin çanta da keklik di.
Peki nasıl oldu da "deger yargıları "ayni gibi gözüken insanlar bile çil yavrusu gibi dağıldılar ve kendilerine inkar anlamına gelecek söylemlere bile alkış edecek pozisyonu geldiler?
Kardeşi sol görüşlü oldugu için onu bile vurmaktan çekmeyen nesil bu kerre küçümsedigi solcularda bile gözükmeyen cıvıklık halini nasıl sahiplendi?
Davası için karşı safda bulunan adamı vuranlar kendi safindaki adami nasil vurdular?
Anayasa degisikliginde "Evet Hayir "çalışmasında ters duruş gösterenler aradan bir kac sene geçmeden aynı noktada niye buluştular?
Kisisel bütünlük içinde yaşanmamış her şey bir yalandır.. Siyasal duruşunuz, dini inanç ve gereği ibadetleriniz kisisel bütünlüğünü tamamlamamış bir beden de her zaman eğrelti durur. Hakim olsun ,imam olsun siyasetci olsun fark etmez ben merkezcidir.Böyle bedenler Yetkileri kötüye kullanmaya egilimlidir.  
Kisisel bütünlük nedir?Sahip oldugun ve cocuklugundan beri üstüne koyarak geldigin  degerler bütününe uygun davranan insan kisisel bütünlüğünü inkar etmez..
Söz verdiyse zarar görse bile sözüne sadık kalır.. 
Emanet bırakılan şeye ihanet etmez.
Borc istemez zaruret halinde verileni sözüne uygun aynen ifa eder..
Kisi bunlardan ödün vermek sureti ile varlığını devam ettiriyorsa kendini inkar ediyor demektir  Geldiğimiz deger yargıları inanc ve moral degerlerimiz bize varoluşdan itibaren iyiligi emreder. Kötülükten de men üzerine kurulmuştur. Bütün emirler ,yapılan talimler bunun üzerineyken sonuc karşımızda ve i#nelik,#uştluk ,yalan ,dolan ,olmayanı söyleme, olanı gizleme ile yaniltma sekli nasil oluşdu?Kahpelik  küfürden karaktere nasil  dönüsdu. Kisisel bütünlük degerler çatışmasına karşı bir kalkan vazifesi görür. Genel geçer Ahlaki değerler ile kisisel degerler arasında çatışma oluştuğunda kisi artık yavşamaya başlar.Rol model önderlerin ,bu süreçte dönüşleri yavsamalara olağanüstü hız katar..Artik kuralların tutsaklığı değil kurallara karşı gelmenin getirdiği özgürlüğün esareti vardır.
Ahlaki değerleri oluşturan kurallar bir gecede inmedi  Binlerce yıl öncesinden gelen uygulamalar neticesinde olusdu..Koskoca parti başkanı gozgore göre  yalan söylüyorsa yalan söylemek zararlı değildir anlayışı genele hakim oldu..Koskoca siyasetci bile başkasının karısı, kızı ile ilişkisi varsa benim olsa ne olur ki namussuzluguna döndü..Kahpelik sokak doguslerine bile yansıdı.Yumruk yumruğa kavga kalmadı. Karisinin yanında birden fazla kişi ile adam dövmeler, pusuya düşürerek yok etmeler..Kabadayılık bile öldü. Kumpasi kim iyi kurarsa gayrimesru onundur.Mesruiyet bile varlığını, gayrimesruluktan almaya başladı.. Mafya referanslı siyaset,söz sahibi oldu..
Degerler catismasi  ,kisisel bütünlüğü olmayan siyasetci ve burokrati iyice cıvıklastırdı. Toplumda yoldan çıkmak üzeredir.. Batı pazarları kiliseye giderken çalma öldürme  yalan söyleme derken buyuk günahları işleme diyerek kisisel bütünlük icin eğitime katkı sağladı.Biz gittiğimiz cuma da bile vaaz verirken iktidara gore dümen tuttuk..Dedeler de isi paraya dökünce 
Aşağıdaki cümlelere benzer sorular din  gibi oldu?
-Hocam ne olacak bu hali fatmanin Ramazan da kız öpme orucu bozar mi 
-Bire dinsiz imansız niye bana söylemedin
-Hocam ama kız senin kızındı der ve Müslümanı kovalar..
Din hukuk is hayatı bodoslama asagı dogru giderken doğruluktan sapmayacak olan önderleri Allah ıslah etsin...

Torun Halili
( Değerler Çatışması başlıklı yazı HALİLİ tarafından 15.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu