her şeyden önce; hiçbir şeyin olmadığı
yoksulluğun kol gezdiği zamanlarda
çok önceden onlar buralardaymış
şu dağdan geçmişler şu yolu çiğnemişler
günlerce yol almışlar yazda, kışta
yokmuş doğru dürst giysileri üstte, başta
her yerden,akın,akın gitmişler
dur durak bilmeksizin cepheden,cepheye
binbir çile ile kanı çamurla yoğrulup
var olmak içinmiş kül rengi yüzler
amansız savaşta ne yüzler, ne binler
şehit şerbeti içmiş çokları dönmemişler.
dikenli taç gibi takmışlar başlarına inancı
dar etmişler düşmana bu güzel yurdu
yürekler yaslı; bir o kadarda gururlu
baştan, başa savunmuşlar yurdu
şimdi onları anmasak olurmu.
sizler ey varlıkta yokluğu yaşayan nesil
onlarda sizin yaşınızdaydı bir zaman
göğsünde yangın, yüreği asil
analar, yavrular niceleri perişan
o kadar acıya özleme dayanamaz her insan.