Zoraki Nisyan

Taştım da içimde bir deniz gibi,

Ağlara tutulmuş satılmışım ben.

Sahilde çiğnenen bir çakıl gibi,

Dingin bir yüzeye atılmışım ben.

 

Kendimden uzağa kaçan yoz idim,

Sınırları aşmış bozuk doz idim,

İçine kurt girmiş çürük koz idim,

Ateşler üstüne çatılmışım ben.

 

Dert, keder başıma çorabın ördü,

Ayrılık ve hasret yıllarca sürdü,

İnsanlar içinde hep beni gördü,

Şimdide çöllerde itilmişim ben.

 

Yanmış da yüreğim küle dönmüşüm,

Dostlardan uzakta yele dönmüşüm,

Baş kalbi tanımaz ele dönmüşüm,

Zoraki nisyanla[1] ütülmüşüm ben.

 

Özbekoğu pişman hem de bin naçar,

Aynaya bir baksa kendinden kaçar,

Mevla’m kullarına kapılar açar,

Hakka giden yola katılmışım ben.

 

21.04.2022

Durmuş Ali ÖZBEK

 

[1] nisyan: unutmak, ertelemek, bilerek veya bilmeden terk etmek

( Zoraki Nisyan başlıklı yazı Dalim tarafından 23.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu