ASLIN OLUR
Mazin nutfe özün balçık; aslın olur iğğğ dediğin
O yüzden hep toprak kokar her hayalin düşün teni
Omuzundan hiç inmeyip adım başı çiğnediğin
Yer yarılır hem yâr olur anan gibi sarar seni
***
DERGÂH
Mazin nutfe özün balçık aslın olur iğğğ dediğin
Üç beş anla bir beş kaç anı; ömür, asır, çağ dediğin...
Âmâ için her taraf pus, gören göze nice ibret
Almak için, bu dergâha sen de buyur tefekkür et!
Varlığıyla huzur bulup "dayanağım" "dağ" dediğin
Anan, baban, eşin, dostun... düne kadar sağ dediğin
Sevgi ile sarıldığın nice o can bugün hani?
Fânî... Dostum... Emin ol ki; süslü bu han, dünya fâni
Kundağını kırıp çıkan narin o can kuş hükmünde
Her kuş için hoştur amma; sema "serap"; "boş" hükmünde
Yemyeşilken solup düşen yaprakların mesajı net
Bilmek için, bu dergâha sen de buyur tefekkür et!
Kırk ötesi yollar Sırat, nevbaharlar kış hükmünde
Üşür arzu ve hevesler ömrün Eylül, Ekim'inde
O yüzden hep toprak kokar her hayalin düşün teni
Fânî... Dostum... Emin ol ki; süslü bu han, dünya fâni
Ne kibirin kir izinde, ne şeytanın şer izinde
Yalın gerçek nur izinde; o da îman denizinde
Elzem olan ihlas, niyet; ne surat as ne de diret
Dalmak için, bu dergâha sen de buyur tefekkür et
Sermayeni salma sele, kalma nefsin dehlizinde!
Zannetme ki toprak doydu, Azrail can perhizinde
Ne sırayla... ne kurayla; apansızın, ölüm âni!
Fânî... Dostum... Emin ol ki; süslü bu han, dünya fâni
Yaşamayı bilmesen de düne kadar doğru düzgün
Nadim olan kullar için bir kapı var; durma üzgün
Her alıdığın nefes ikaz, her ezan bir açık davet!
Çalmak için, bu dergâha sen de buyur tefekkür et
Bir aynanın karşısında süslesen de hazla hergün
Ela gözü, hilal kaşı kara toprak söker birgün
Son pişmanlık nafile, boş; bahaneye salâ manî
Fânî... Dostum... Emin ol ki; süslü bu han, dünya fâni
Ar bilmeyen asi nefsin her andan haz alsa ne ki?
Adın dilden dile gezse, âleme nam salsa ne ki?
Makbul olan o zor günde, Hakk indinde şeref izzet
Bulmak için, bu dergâha sen de buyur tefekkür et!
Karun'lara dar gezegen bir tek sana kalsa ne ki
Gizemli bu güzergâhta her âkıbet, son öyle ki;
Karanlık ve dar bir çukur çamur eder, yer bedeni
Fânî... dostum... Emin ol ki; süslü bu han, dünya fâni
Mecit Aktürk
(
Dergah başlıklı yazı
Mecit Aktürk tarafından
6.02.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.