Geç kalmışlık hissiyle yaşıyorum. Bir şeylere hep geç kalmışım sanki.
Geç kalmışlıklarım yüzünden içimde oluşan o tarifsiz boşluğu dolduramamanın ıstırabını duyuyorum.
O boşluk sanki bir çöl. İçimdeki geç kalmışlık çölünün kumlarını zaman rüzgârı
savurdukça savuruyor...
Bir geç kalmışlık hissiyle yaşıyorum hep.
Şimdiye kadar okumam gereken bazı kitaplara...
Alemlerin Rabbi olan Allah'ın bana özel mektubu Kur'an'ı Kerim'i şimdiye
kadar okuyup, anlamaya...
'Seni seviyorum' diyemeden bu dünyadan göçüp gidenlere...
Sevdiğim halde bu sevgimi bir türlü gösteremediklerime...
Bazı kişileri tanımaya...
Bazı şehirlerden gitmeye...
Dünyada gidip görmek istediğim yerleri gezmeye...
İnsanlara faydalı olabileceğim bazı meslekleri öğrenmeye...
Bazı müzik aletlerini kullanmaya...
Bazı filmleri izlemeye...
Bazı şiirleri okuyup, ezberlemeye...
Pişmanlık duyup bir daha yapmamaya söz vermeye yani tövbe etmeye...
Bazı kişilere teşekkür etmeye...
Zalimlerin karşısına çıkıp gerçeği haykırmaya...
Bazı kişilere 'iyi ki varsın' demeye...
Hep temenni edip, yapanları takdir ettiğim halde bir türlü yapmadığım o
iyilikleri yapmaya...
Say say bitmez sanki
Hep bir geç kalmışlık hissi.
Halbuki göçüp gidenler hariç hiçbir şeye geç kalmadım.
Haydi kalk ve yürü...
Şimdi değilse ne zaman?
Kim tutuyor beni?
Ya da seni?