Huzur-û dâ - dilberim râhında firak
Muhitinde ağyârem , ruhumdan ırâk.
Her cân feth-i didârına olmuş kurban ,
Bilmem ne zaman takar cellâdım boynuma urban .
Ben zât-ı kulun huzurunda üryan ,
Bin sille vurdu keder olamadım püryân .
Şâh-ı Hak derler senin yüce zâtına ,
Ehadiyyeti ile hükmeder âlem-i bâ-rigâhına .
Cümle hükmün ile mukadder olmuş âlem ,
Tasvir'in na - mümkündür yetmez olur kalem .
Biz ki acz-ûl gürebâyız senin yüce huzurunda ,
Biliriz marifet bizde değildir ancak senin nûrunda .
Ey fecr-i âti , sen kadr-û muazzam feleksin ,
Nefsimin perdesine giydirilmiş hırkây-ı yeleksin .
Şevk-û leylâk'ın gibü zelle de anca bir dâneyim ,
Yanan yüreklerin râmında parlayan bir hâleyim .
Feth-ü müesser senin mübarek toprakların ,
Ölünce eser bir yel de nice solmuş yaprakların .
Kabre girüp didâr olursa şâyet cennetim ,
Huzûr-û hakikâtim , meskenim , muhitim , minnetim .
Ey Şâh-ı Kadr-ü Lem Yezel , sen ki Haksın ,
Cümle âlemin efendisi , sahib-i Allahsın .
Ben senin dârına da nârına da razıyım ,
Sadece acz tutmakta bu fani gönlüm , zira sana nazlıyım .
Ben kader kafesinde meczûp bir divâneyim ,
Nice alemleri görmeye acz tutan meraklı bir avâreyim .
Benim sırâtım bilirim ki senin tarikindir ,
Bundan gayrısı gidecek ya aklım , ya kinimdir ?
Ben kendi nefsime kin tutmuşam , dünyalar bana dar geliyor ,
Yetiş Ya Rabbi , bazen böyle yaşamak bana ar geliyor .
Küll-ü hüm ravzâ-i mutahhara da Rasul'un Hak diyiyor ,
Zannetmeyin kendi nefsime zâtım Pak diyiyor .
Ben bir garib Yunûsum , önümde kadr-i hicâz ,
Ey âsi nefsim akıllan beklediğin daha hangi ikâz ?
Rezây-ı mübarek cânına , benim gibi canlar kurban olsun ,
Cânım da canânım da şehadet ile ferahnâk bulsun .