Girizgâh-ı cem eden bir habbe misâli , İnsan ne vakit unutur böyle bir emsâli?
Hicr-i firâk ferdâ ferdâ akar çeşm-i yaşımdan ,
Neylerim ben böyle nefs-i? Amansız başımdan!
Belâya müptelâ olduk , kâl-û belâ’dan beri,
Ruhum kaldırmıyor böyle günâh yüklü defteri.
Sensin benim mutlakım , sensin benim maksudum,
Oysa doğumdan evvel bilinmez bir suydum!
Ne olduysa oldu cümle harâbe yurdunda ,
Zâtının kâlden hâle geçireceği bir nursun da!
Nice vehimler vardır ki her biri yâreli,
Sensiz ne ederim ben bunca ömürden yâdeli?
İnsan olan o dur ki ölmeden önce ölmeli,
Bu sırâtın sonu helâk ise ondan dönmeli !
Ey havfiyyetten lerzân olmuş ruhum , bedenim , aklım,
Kelâm et! Kendimi neyden sakındırayım!
Ben şûleler ardında kalmış ataştan bir sanrıyım,
Nefs emmare de zanneder ki Hâşâ ! TANRIYIM!
HELÂK eyleme yaptıklarımızdan ötürü Ya RÂB!
İşte acz tutan kulların , zaten yeterince harab!
İşte meçhûle giden bir derya var önümde ,
Velakin göremeyecek kadar âma , körümde!
Hangi aşk böylesine mukaddes bir namzet taşır,
Ya melek-el mevt beni bu harâbeden aşır!
Zira benim kaviyy olana hüccetim var ,
O dur zatında EHAD , o dur hakiki yâr!
(
Hakiki Yar başlıklı yazı
DervişBaba* tarafından
29.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.