İkindi sonraları
Kızıl renkler okşar ufkun saçlarını
Serilir bir yorgunluk sofrası
Bir anne çocuğunu çağırır;
“Oğlum akşam oldu!
Güneş battı.”
Çocuk isteksiz, söylenir
eve gelmeye;
“Anne, biraz daha
oynasam
Bak oyunum yarım
kaldı
Güneş neden
kayboluyor anne?
Güneş şimdi nerede
sahi?
Babamın yanında mı?
Yoksa annesinin
koynunda mı?”
“Bak çocuğum!
Kızıl renkler uçuştu
ya ufuktan
Yine yüreğime yorgun
kanatlar kondu
Ne garip, bu akşam
yine
Yüreğime bir hüzün
yumağı sarıldı
Güneş annesinin
koynunda uyurken
Bendeki dertler yine
uyandı oğlum
Dertlerimle
cebelleşiyorum bak gene.”
“Anne!
Ay dede akşamın
arkadaşı mı?
İstersen cevap verme
Biliyorum sende
yorgunsun
Yorgunluk uykumun
yorganı
Anne bana masal
anlatır mısın?
Anlat ki uykum
şekerlensin
Uykumdan sonra yine sabah
gelsin
Ama unutmasın babamı
Onu da getirsin.”
“Akşam ki; bir hüzzam
fısıldar
Beynimin ince
kıvrımlarına
Yapraklar dalında
karanlıkla öpüşür
Bir çiçek açar sabaha
Bir baban gelmez geri
Şimdi meleklerle beraber
onun yeri
Güneş annesinin
koynunda uyur
Sabah doğacak yeniden
Yeni bir gün düşecek avuçlarıma
Umudum seninle
filizlenecek”
Bak oğlum!
Gözlerime yağmurlar çiseliyor
Tutunuyorum ölüm
sonrası duygularıma
Bilirsin gören olmaz
duygularımı
İşte o an bak oğlum!
Sen bana bir şiir
olursun.
Yaşama tutunurum.”
26.11.2020 Konya
Durmuş Ali ÖZBEK
durmusaliozbek@hotmail.com