Aslında bir alanın, kendi alan etkisi, o alanın alan etkileri nedenle kendi üzerine kendi etkimesidirler. Bir alan kendi parçalı etkileriyle gerilimler alanıydı. Bir alandaki her bir parçalı gerilimler etkisi o alandaki sıkışma, seyreklik, baskı basınç vs. olmasıyla alan ve alan etkisi skaler büyüklüktü.
Kolektif alan özneler arası dayanışma,
özneler arası iş birliği, özneler arası yardımlaşma gibi paydaşlı olan toplam
bağ enerjisiyle ortaya çıkar.
Özneler arası dayanışma, özneler
arası iş birliği, özneler arası yardımlaşma gibi paydaşlı bağ enerjileri
kolektif alanın parçalı durumlu, bileşik alan etkisidirler. Paydaşlı durumların
altında kişilerin beslenmesi, savunması gibi temel durumlu parça karşılanmaları
vardır.
Kısacası bu parça durumlar özne
kişinin dıştan kişiler arası bağ ve bağlanım durumlarıydı. Bu gibi özne parçalı
durumların bileşkesi kişinin dışında ve kişi üzerine etkime olan paydaşlı bir kolektif
alanı ve kolektif kapasiteli, kolektif gücü oluşuyordu.
Özne ve özneler arası bağlanım
enerjisi tümel bir kolektif alanı belirliyordu. Kolektif alanın parçalı ve kolektif etkisi de öznelerini
zorunlu paydaşlı durumlarıyla; aralarında dayanışan, aralarında iş bölüşümü
yapan, aralarında yardımlaşan kişi ve kolektif özneler olarak belirliyordu.
Kolektif özneler; kolektif
kapasiteli, kolektif güç ve kolektif yetenektiler. Kolektif özneler kolektif
gücü kullanıp; kolektif alanın işleyişini tekrar öznelere göre kolektif bir hedef
ve amaçlarla düzenliyorlardı.
Kişi ve özneler arası bağlanım
enerjisi kolektif alanı belirliyordu. Kolektif alan da kolektif etki ile
kolektif kapasiteyle donanmış kolektif özneyi belirliyordu. Kolektif özne de bilgi
ve tasarımla tekrar kolektif alanı düzenleyen etkisel bir belirleyiciydi. Alan etkisi belirleyen belirlenen süreçler
girişmesiydi.
Yani kolektif özne kendisini
belirleyeni de belirleyendi. Kendisini belirleyeni belirleme anlayışı aşağıdaki
örnekle sanırım daha iyi anlaşılır.
Nasıl ki bir kadın doğum yapmakla
“çocuğu” belirlerse; çocuk ta kendisini doğurup belirleyen kadının “anne olması”
gibi bir etki ve boyut alanı belirler. “Kadının anneliği belirlediği çocukla
belirlenmiş oluyordu”. Buna belirlediğiyle belirlenme deniyordu.
Doğanın dokusu enerjiydi. Doğanın
dokusunu çaydanlıkta kaynayan su gibi düşünün. Çaydanlıktaki su ısıtılıyor
çaydanlığa ısı dışarıdan veriliyordu. Oysa evrensel enerji KENDİ ÜZERİNE KENDİ SIKIŞMASIYLA
ENERJİ ISINMASIYDI. YİNE İÇTENDE SÜRTÜNMELERLE AKIL ALMAZ DENLİ SICAKTI.