Mülk sahipliği ve kul sahipliği köleci sistemin en temel
özelliğiydi. Köleci sistem mülk sahipliği anlayışını uygulamaya dönüşmekle
kolektif sistem mutlak monarşin bir yapı içine girmişti.
Bu yapı içinde mülk sahibiyle mülkten yoksunlar arasındaki
uyuşmaz menfaat çelişkileri nedenle toplumsal huzursuzluklar arttı.
Artan huzursuzluklar karşısında mülk sahipliği sistemini
övmenin bütün çıplaklığı karşısında El mana anlayışının takkesi düşmüş, keli
görünmüştü.
Artık insanlık huzur bulamayacaktı. Sadece erdem, ahlak,
adalet gibi mevhumları oluşmakla kalmayacak; bunları arayacaktı.
Kolektif kapasiteyi ele geçirenler karşısındaki ezikliği ve
kolektif güçten yoksun kalmanın eksikliği karşısında mülk sahibinden "ey
merhametlilerin merhametlisi" diye senalarda bulunup, çocukça anlayışlarla
kalbini yumuşatıp istekte bulunacaktı.
"Adaleti en yüce hünkarım, ünü acunu sarmış
padişahım" diye yalvarıp dil dökecekti. Kolektif mirasla kazandığı kolektif
huzuru, yarın kaygısını duymadan yaşamanın huzurunu, başka yerlerde arayacaktı!
Ütopyalar anlatıp "Atlantis Ülkesi" gibi ütopyalar
yazacaktı. Geçmişin kolektif anıları içinde kolektif kırıntılardan ne kalmışsa;
bu düşünsel kırıntıların adeta "hologram yansımaları ile bezeli" olan
söylemler içinde "altında bal şerbetinden, şaraptan akan ırmakları"
söylediği beldeler ülkeler anlatılacaktı.
Yoksulun hayali alınıp, varsılın somut yaşam zenginliği
yoksula vaat olarak satılacaktı. Gezilen görülen ülkeler bu anlayışlarla
bezenip bire bin katan söylem; öykü ve masallar içinde anlatılacaktı.
Böylece umudu güden düşünce, eylem ve otoriteye itaatler
iyice köleleştirilecekti. Hayal satılacaktı. İbrahim, Musa gibi giydirilmiş
hayali kişilikler ortaya konacaktı.
Mazdeki gibi Spartaküs gibi Babek gibi Şeyh Bedrettin gibi
somut kişiler de ortaya çıkacaktı. Tüm bu anlayışlar aklı, hayali zorlayan
söylemler; kolektif alandan sapmanın sonucu olmakla geride kalan geri bağlanımla
durumlardan şimdiki hale göre yansıtma modülasyonlardı.
Groteski anlamlandırmalardan, totemi dile; üreten yaratılışçı dil anlayışından köleci hayal taciri dil anlayışlarına gelinmişti. Buna da teknik ve teknolojilerin muhayyelleri zorlayan anlatım gücü eklenince alemin efendisini tanımlayan dil anlayışlarına gelinmişti.