Türk Dünyası’nın en büyük şairlerinden olan Nizamî 1141 yılında Kuzey Azerbaycan’ın, Gence vilâyetinde doğmuştur. Asıl adı Cemaleddin Ebu Muhammed İlyas bin Yusuf’tur. Genceli Nizamî (Nizami Gencevî) adıyla ünlenmiştir.
Eserlerinde memleketi Gence’ye olan sevgisi hemen göze çarpar. Leylâ ile Mecnun’u, mesnevi şeklinde yazan ilk şairlerdendir. Hamse ya da Beş Mücevher denilen eserleriyle meşhurdur.
Nizamî’nin Sırlar Hazinesi, Hüsrev ve Şirin, Leyla ve Mecnun, Yedi Güzel, İskendername adlı mesnevileri oldukça ünlüdür. Sırlar Hazinesi, Erzincan’daki Mengücekler hükümdarına ithâf edilmiştir. Yedi Güzel, Azerbaycan ve İran coğrafyasından izler taşır. Leyla ve Mecnun, Şirvan şahına ithâf edilmiştir. Hüsrev ve Şirin, adından da anlaşılacağı üzere Hüsrev ile Şirin arasında yaşanan aşkı anlatır. Eserde İldenizliler hükûmdarına, Selçuklu sultanına övgüler vardır. İskendername adlı Şerefname ve İkbalname olmak üzere iki bölümden meydana gelen eserde ise İskender Zülkarneyn anlatılmaktadır.
Eserlerinin önemli bir bölümünü, o dönemin şartları gereği Farsça yazan Genceli Nizamî Anadolu, Azerbaycan ve İran coğrafyasındaki edebiyatçıları ve edebiyat kültürünü oldukça etkilemiştir. Nizamî’den etkilenen şairlerden ilk akla gelenler Sadi Şirazî, Mevlana Celâleddin-i Rumî, Arif Erdebili, Ali Şir Nevaî, Abdurrahman Câmi ve diğerleridir. Eserleri -başta Rusça olmak üzere- çeşitli dillere çevrilmiştir.
Nizamî, haksızlığa gelemeyen; insanî değerlere önem veren bir şair olarak sevgi, hürriyet vb. konuları işlemiştir. Türkçede kullanılan deyim ve atasözlerini şiirlerinde sıkça kullanmıştır.
Nizamî’nin Avrupa’da tanınması 17. yüzyıldan itibaren başlamıştır. Fransız d’Erbelo, Nizamî ve eserlerini gündeme getiren ilk Batılı yazarlardandır. Sonrasında Baher, Braun, Levi… gibi yazarlar da eserlerinde Nizamî’ye yer vermişlerdir. Hatta 19. yüzyıl Almanya’sının en ünlü şairlerinden biri olan Heinrich Heinne “Almanya’nın dâhi şairleri var fakat Nizamî ile karşılaştırıldığında onlar kimdirler ki?” demek suretiyle Nizamî’nin ne kadar büyük bir şair olduğunu ortaya koymuştur.
Mehmet Emin Resulzâde, “Azerbaycan Şairi Nizamî” Ankara-1951) adlı eseriyle Nizamî’nin Türk Dünyası’nda tanınmasını ve hak ettiği değeri görmesini sağlamıştır.
Nizamî, 1209 yılında memleketi Gence’de sonsuzluğa yürümüş ve yine buraya defnedilmiştir. Kalemle hasbıhâlımızı, büyük Türk şairi Genceli Nizamî’nin ünlü beyitlerinden biri ile bitiriyoruz:
Zulümkârlık dağıtır, berbat eder ülkeyi
Adâlet, saadetle âbâd eder ülkeyi
Aziz Dolu Atabey
azizdolu.wordpress.com