23/c

 

Bu takdime süreci içinde Hava Âdem’e kendi totem yiyeceği olan elmayı sunuyordu. Yani Hava kendi totem yiyeceği Elmayı yamyamlık dönemdeki gibi kurban ediyordu.

 

Çünkü eski yamyamlık dönemi temaslarının sunuları içinde bir totem yiyeceği “kurban etmenin” üreten grupla, yamyam grupları birbirine “yakınlaştırma etkisi” vardı. Âdem ve Hava da bu kurban sunusu ritüelleriyle birbirine yakınlaşıyor ve birbirinin "ittifak eşleri; ittifak kardeşleri" oluyorlardı. Bir kralın kardeşiyle evlenme anlayışının temeli buydu.

 

Bu yakınlaşma için "bir Âdem grubun Havva’sı kendi totem yiyeceği olan buğdayı karşı grubun Âdem’ine sunuyordu. Yani her durumda da Hava kendi grubunun totem meslek ürünü olan Elmayı veya buğdayı “ittifakı yakınlaşma olarak Âdem’e kurban ediyordu”. Buradaki totem yiyeceği yasağının etkilerini hatırlayın lütfen.

 

Grupları birbirine yaklaştıran kurban motifi, ittifak dilini, uzlaşma dilini, ikna etme üzerinde seremoniye etmektedir. "İttifakı birleşme olsun" anlamında gayret güden ittifakın ikna dili, gelişmiş bir köleci Hava ve köleci Âdem anlatısı içinde; "kâr yapıcı, ticari dil ile" aldatma, kandırma, hile dili olaraktan da belirtilecekti. 

 

Âdem ve Hava anlatısı bu seremoni içinde şöyle bir totemi ve ilahi ittifaklı ritüellere geri bağlanım yaptıktan sonra asıl maksadı olan köleci anlayışı oturtmak için geçmişe ait seremoniyi köleci sistemin diliyle anlatmaya odaklanmıştı.

 

Köleci Âdem ile köleci Hava mana anlayışının El mana anlatısı içinde zaten aldatıcı, ikna edici, vaat tavizleri vardır. Köleci dil, tuzaklı dildi. Hileci dildi. Köleci dil daima El gibi hileli bir zarla oynayıp, hileli zara göre konuşuyordu.

 

İşte bu nedenle köleci dilin Âdem ve Hava’sının her biri farklı totem meslekli karşıt grup kişileriydi. Köleci anlatımla birbirini aldatan, birbirine tuzak kuran gruplardı. Vaat ve yasaklar mülk sahibi El ile mülksüz insana kurulmuş tuzaklardı.

 

İttifakın olmasını isteyen yılan motifli olan grup da köleci dil içinde köleci yapı anlayışına uygun olarak ara bozucu, yasağa karşı insanı heveslendirici ve yalandan vaatleri olan grup olarak tanımlanıyordu. Kendine mühlet verilen oluyordu!

 

İlahi dönemden köleci dönme doğru çıkmak için ortaya konan yasak bozucu seremoniler de kolektif alandan ayrılışın öyküsü vardı. Köleci kötülükler içindeki mülksüzlerin, kolektif cennetten çıkmasıyla yaşadıkları travmaları vardı. Köleci mantık bu travmaları, Âdem ile Hava'nın yasağı çiğnemeleri nedenle cennetten kovulma öğüdü olarak anlatıyordu.

 

Cennetten kovulmayı gerektirecek denli çiğnenen yasaklar neydi? Âdem ve Hava hikâyenin yukarıda beri anlatılan tarihsel geçmişi yoktu. Her şey birden puf diye öğretilmiş olarak ortaya çıkıyordu. Çünkü köleci mantık kendi öncesi tarihi yok sayıyordu. Ve köleci tarihi ezeli ve ebedi olan söylemleriyle tarihsel oluşu kendisiyle başlatan bir hilenin içine giriyordu.
( Totemi Dil 23-c başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 26.06.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.