🍁Az yemedim hayatta feleğin sillesini
Nevbaharları değil kışları sorun bana
Ezberledim adını, öğrendim hilesini
Kırılan hayalleri... düşleri sorun bana
🍁Hayat güreş minderi; çok kısa kalabildim
Rakibim kaderimdi; sesini salâ bildim
Ne kaçmayı becerdim, ne de çift dalabildim
Yediğim kündeleri tuşları sorun bana
🍁Ne bileyim haz nasıl neşe huzur ne demek
Ne bileyim yaz nasıl, gülde kusur ne demek
Bildigim; her nefese bin âh bedel ödemek!
Kuytuya gizlediğim yaşları sorun bana
🍁Farklı dese de bahtım, yolunu gözlediğim
Ne güldüğüm doğrudur ne de gülümsediğim
Arsızlıktan sayıldı doğru bilip dediğim
Dostlarımdan(!) yediğim taşları sorun bana
🍁Bin çileydi hayatım; her çile bir kördüğüm
Korkunç bir kâbus çıktı göz kapayıp gördüğüm
Dost bilip on üstünden elli puan verdiğim
Yüreğime gömdüğüm leşleri sorun bana
🍁Gâh yokuştu hayatım ağır ağır çıkılan
Gâhi deniz kenarı; şansa bakıp bıkılan
Hep timsahtı oltama her attıkça takılan
Sabır için sıkılan dişleri sorun bana
🍁Ömrümün son demleri olurken her an talan
Ne halimi soran var, ne artık kapı çalan
Her saniyesi hazin hayattan arta kalan
Avuçlarıma dolan boşları sorun bana
🍁Ardımda anılarım önümde açık mezar
Durgun deniz gibiyim; dindi artık âhuzâr
Başarının adresi eminim herkeste var
Sadece yarım kalan işleri sorun bana
🍁Baktığım aynalarda kırışan teni gördüm
Her canlının çektiği acıda beni gördüm
Son yediğim darbede nihayet kûn'u gördüm
Kadere eğilen o başları sorun bana
🍁Henüz daha açmadan kırılan bir goncayı
Sırtında yük taşırken ezilen karıncayı
Yeni doğan balığın ağzında o kancayı
Kanadından vurulan kuşları sorun bana