Ezeli Ve Ebedi Rabbım
Kadr-i kıymet bilmeyen aciz nefsim , 
Keder-i kıyamet'i dinmeyen naçiz bendim . 

Bir nefes ki sıhhat uğruna neler verilir , 
Bir demde bir vuslat için nicesin yollardan geçilir . 

Düştük gayret-i helalden , gayret-i harâm'a , 
Bunca günah neylesin benim gibi avâm'a . 

Zira vuslatım yoktur , günahlardan avareyim , 
Acz-i zelil'in biriyim , ama huzûr-u bâbın'a divâneyim . 

Ğayr-ı yollar ırâk gelse de ben senin zâtına avâneyim , 
Eğer ki adl-i Hak edecek olursan , helak olmuş bir viraneyim . 

Fecr-i saadet , feth-i saadet'i getirir mi bir gün dahi olsa , 
Âh etmekte yanıyor sinem , keşke yüzüm huzûruna yâkin kalsa . 

Bir hazret-i ummânıdır deryaların , keşkem acziyyetim deryây'a gark'a dalsa , 
Bir an olsun bıraksa da nefsim beni , şahsiyyetim şahsiyyetin'in huzurunda Şâh'a kalksa . 

Salsalar her yerimde ki müstemlekeleri , her yân atâş olsa , 
Vursa içimdeki havz-û dilber , her yânımdan taşlar dökülüp de taşsa . 

Tam da kalbim'in en muhitinden bir hazan mevsim'i estiğinde , 
RabbunAllah , kıyamet'i beklenen vakte esir ettiğinde . 

Şavk'ın nur'u dâr'a gidip , hayli bir keder çektiğinde , 
İlâhi namzetine aşk duyan bu garib , kaderiyle garibleştiğinde . 

Her ân-ı vuslat diye hayâl'i müesser olan anılarım , 
Mazimden keder fışkırıyor , bitmek bilmiyor şedid sancılarım . 

Yedi kandilli süreyyây-ı arz-ı tavâf eyleyecek bir mevlevi gerek , 
Hakikat'in nurundan oysa ki firâk edemez hiçbir gerçek ! 

Ferhâ ferhâ , lahzâ lahzâ tutuşur beyhude anılarım , 
Ataşlar içinde kalır garib mi garib sanrılarım . 

Akl-ı sebât için , kelâm-ı kalp gerekir ki o bende yok , 
Ruhumuz'a her yandan saplanır olmuş vesveseden bir ok ! 

Hayli vurgun yer tahayyûlumde ki en keskin menziller , 
Ölünce de acep çalar mı bâb-ı kabristan da o hakiki ziller .

Ey hüdây-ı hazret-i Şâh'ım , 
Benim merhametli mi merhametli , cânım Allâh'ım .

Sonları gelmez olsa da inan bu mısralarımda ki son kelâm'ım , 
N'ola affına müesser eyle , ey cân'ı evvelim , ezeli ve ebedi Rabb'ım ...
( Ezeli Ve Ebedi Rabbım başlıklı yazı DervişBaba* tarafından 22.08.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu