BU KANLI KATLİAMI DURDURSA DURDURSA HUGH CLOVER THOMPSON JR. DURDURURDU. O DA HAYATTA DEĞİL MAALESEF.
Bilmediğiniz bir katliamdan değil, yaklaşık kırk gündür Filistin topraklarında, özellikle Gazze'de yaşanan katliamdan bahsediyorum.
Artık insani olan her türlü duygudan ve değerden tamamen uzaklaşılarak tam bir soykırıma dönüşen ve tüm medeni(!) dünyanın seyrettiği katliamdan bahsediyorum.
Bizdeki bazı vicdansızların bile parça parça olmuş cesetlere bakıp '' Ne yapalım, onların dedeleri de zamanında topraklarını satmasaydı, Türk düşmanlığı yapmasalardı '' Diyebildiği ve katilleri haklı gördükleri, destekledikleri bir katliamdan bahsediyorum.
Açık ve net bir şekilde görülmektedir ki aynen Bosna'da Sırpların yeterince kana doymasını bekleyen BM, bugün de İsrail'in yeterince kana doymasını bekleyecektir. Lakin yine görünen odur ki İsrail'in kana doyacağı yoktur.
Hani bazı belgesellerde seyrederiz bir tek aslan koskoca bir yaban öküzü sürüsüne dalar, bir yaban öküzünü indirir, diğer öküzlerin gözleri önünde bir güzel yer, o öküzler de seyreder ya, aynen öyle İsrail canavarı saldırıyor, onu bertaraf edecek güce sahip bir sürü devlet ( özellikle Müslüman devletler ) aynen o öküzler gibi durup seyrediyor.
NASIL BİR TEVAFUK Kİ HEP 16 MART...
Rachel Corrie adında ABD Vatandaşı bİr kız... Adı Raşel olduğuna göre büyük ihtimalle Yahudi asıllı..
Ta ABD' den kalkıp Filistin'e geliyor, Filistin'de İsrail buldozerlerinin önüne dikilip '' Bu insanların evlerini yıkamazsınız'' Diyor.
''Zulüm bizdense ben bizden değilim.'' Diyor.
Kızcağızı orada buldozerin kepçesiyle öldürüyorlar.
Peki biz Müslümanlar ne yapıyoruz?
Kınıyoruz, İsrail'e beddua ediyoruz. İsrail adını ''İtrail '' yazarak çok büyük bir cihat yapmış oluyoruz (!) şiirler yazıyoruz, ben gibi yazılar yazıyoruz. Göklerden gelecek ebabilleri bekliyoruz. Starbuck kahve ve Coca Cola içmeyerek İsrail'in ekonomisini çökertiyoruz (!) Şeyhimize Allah'tan '' Gidin İsrail'e savaşın. '' diye emir gelmesini bekliyoruz. Devlet ve millet olarak kınıyoruz.
Sonra oturup ''Zulme karşı direnirken öldürülen Rachel Corrie cennete girebilir mi giremez mi?'' Konusunu tartışıyoruz ve cennetin anahtarları bizde olduğu için Müslüman olmaması sebebiyle giremeyeceğine karar veriyoruz.
Ben çatlıyorum. İsyan ediyorum. '' Rachel Corrie Cehennemlikse benim Cennette ne işim var?'' Diyorum; gavur ilan ediliyorum.
Hugh Clover Thompson Jr. adında biri çıkmış ve '' Durdurun bu katliamı'' Demiş.
Kim bu Hugh Clover Thompson Jr. ?
Hugh Clover Thompson Jr. bir Amerikan Kızılderilisi.
1968 Yılındaki Vietnam savaşı sırasında binbaşı rütbesiyle ABD ordusunda helikopter filo komutanı olarak görev yapan biri.
16 Mart 1968'de Vietnam'ın Quang Ngai Bölgesi'ndeki My Lai, My Khe ve Son My köyleri üzerinde keşif uçuşu yaparken aşağıda bu köylerin sivil ve silahsız insanlarının katledildiğini görerek aşağıya iniyor.
İşin ilginç tarafı katledilen insanlar ABD'nin düşmanı olan Vietkong'lular değil, dostu olan Güney Vietnamlılardır. Yani katliamı gerçekleştirenler öldürdükleri insanları sırf çekik gözlü oldukları için zevk amaçlı öldürmektedirler.
Son My Köyünde helikopterinden aşağı inen Hugh Clover Thopmson Jr. yerde yatan yirmi üç sivil ceset görüyor. Bu cesetlerin içinde çocuklar da vardır.
Cesetlerin başındaki komutan Teğmen Willam Calley ile aralarında şöyle bir konuşma geçiyor:
Thompson: Burada neler oluyor Teğmen?
Calley: Bu benim işim.
Thompson: Bu nedir? Bu insanlar kim?
Calley: Sadece emirlere uyuyorum.
Thompson: Emirler mi? Kimin emirleri?
Calley: Sadece takip ediyorum...
Thompson: Ama bunlar insan, silahsız siviller..
Calley: Bak Binbaşı! Bu benim şovum. Buranın sorumlusu benim. Bu seni ilgilendirmez.Sen geri dönüp kendi işine baksan iyi olur.
Thompson: Bu işin peşini bırakmayacağım.
Gerçekten de o köylerle ilgili yetki teğmen Calley'deydi. Binbaşı Thompson helikopterine bindi ve havalandı lakin My Khe ve özellikle de My Lai köyündeki durum daha da vahimdi. Bu üç köyde tam bir katliam yapılmış ve toplamda üç yüz kırk yedi suçsuz, günahsız masum insan hunharca öldürülmüştü. Zevk için öldürülmüştü. Onları öldürmek için geçerli olabilecek hiç bir sebep yoktu.
Binbaşı Thopmson '' Bir şeyler yapmalıyım.'' Diye düşündü. Çünkü bir şeyler yapmasa teğmen Calley, cinayetlerine devam edecekti.
İlk iş olarak emrindeki helikopterleri alana indirdi ve sivil insanları bulundukları yerlerden güvenli bölgelere taşımaya başladı.
Teğmen Calley tabii ki bu durumdan hiç hoşlanmadı. O öldürmek, öldürmek, devamlı öldürmek istiyordu ve henüz kana doymamıştı.
Binbaşı Thompson '' Eğer bu katliamı durdurmazsan askerlerime emir verdim helikopterlerle senin ve emrindekilerin üzerine ateş açacağım.'' Dedi.
Teğmen Calley'in katliamı durdurmaktan başka çaresi kalmamıştı. İstemeye istemeye de olsa askerlerine '' Bu kadar kafi.'' dedi.
Binbaşı Thompson daha sonra teğmen Calley ve emrindeki askerleri şikayet etti.
Thompson'un bu şikayeti ve şikayetin basına hatta dünya kamu oyuna yansıması üzerine ABD üst düzey yetkilileri '' Vietnamlı olsun, Vietkonglu olsun topluca katletmek için verilen tüm emirleri iptal etti. Yani Teğmen Calley aslında kendi kafasına göre bir katliam yapmamıştı, aynen dediği gibi emir yukarıdandı.
Binbaşı Thompson bu hareketiyle muhtemel diğer katliamları da önlemiş oluyordu ama ABD Yönetimi tarihe '' My Lai Katliamı'' olarak geçecek olan bu olayı örtbas etmek için çok uğraştı. Hatta Binbaşı Thopmson'a ''Uçan Haç'' ödülü bile verdi ama ödülün veriliş sebebi masum kölüleri katliamdan kurtarmak değil de çapraz ateş arasında kalmış bir Vietnamlı çocuğu kurtarmak idi.
Sonra Ronald L. Haeberle adlı bir İngiliz gazeteci de My Lai katliamı ile ilgili fotoğraf ve belgelerle ortaya çıkınca ABD yönetimi 1970'de çaresiz teğmen Calley ve 26 arkadaşını tutukladı.
Bu yirmi altı kişiden on dördü ilk sorgularından sonra hemen serbest bırakıldı. Diğerleri mahkemedeki savunmalarından sonra serbest bırakıldı. Sadece teğmen Calley ömür boyu hapis cezası aldı ama o da çok kısa bir süre hapis yattıktan sonra Başkan Nixon tarafından özel olarak affedildi.
Binbaşı Thompson ABD ordusundaki görevine devam etse de sürekli itilip kakıldı, hatta ölüm tehditleri aldı. Bu arada Vietnam'da gördükleri ve yaşadıkları sebebiyle ruhsal yapısı bozuldu, kendisini alkole verdi ve tam bir alkolik oldu.
1983'de ordudan emekli olan Hugh Clover Thopson Jr. bir süre sivil havacılık sektöründe çalıştı ve 6 Ocak 2006 Tarihinde vefat etti.
Ebabillerin geleceği yok,
Müslüman devletler ve diğer dünya devletleri, arkadaşları aslan tarafından parçalanırken otlamaya devam eden öküzler gibi seyretmekten başka bir şey yapmıyor.
Bu durumda bu katliamın durması için İsrailliler içinden bir Hugh Clover Thompson çıkmasını beklemekten başka çare yok. Bakalım ABD'nin içinden çıktığı gibi İsrail içinden de çıkar mı?
(
Bu Kanlı Katliamı Durdursa Durdursa Hugh Clover Thompson Jr. Durdururdu. O başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
12.11.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
