İş yerimizin en yaşlısı ve en yakışıklısı kasap Mevlüd amca,dün itibariyle yıllık iznine ayrıldı,her veda hüzün besler içinde,sonuçta gidip de dönmemek,gelip de görmemek var.Büyüğümüz olduğu için mesleğine ve kişiliğine saygı duyduğumuz bir abimiz,o yaşta çalışmaya mecbur,emekli ama emekli maaşı anca ev kirasına yetiyor;eşi kanserden ölünce ikinci evliliğini yapmış ve ondan da şuan okula giden bir erkek çocuğu var.
Ankara'ya torunlarını ziyarete gideceğini söylemişti,kendisine birkaç tavsiyem oldu:
"Sağ salim git gel dayı,bu vakti iyi değerlendirmelisin;tövbe,şükür ve teveccüh namazlarını artırmalısın."
Yıllık iznini kullanıp işe başlamayacak,bu sene yeni bir uygulama var: herkes yirmi gün ücretsiz izne çıkacak! Daha fazla olabilir mi tabiki olabilir,yarın başka başka uygulamalar gelebilir.Burası bizim ikinci evimiz yani ikinci ailemiz ama yöneticilerin aldığı kararların mutlak doğru olduğu anlamına gelmez,bizim ekmek parası için onlara boyun eğmemiz. Nedenine gelince;
*Herkes ücretsiz izne çıkacak deseler de bazı yalakalar ve torpilliler bahaneler üreterek izne yine çıkmayacak.
*Sezon bitti,işçinin değeri de bitti,kimsenin borcu kimseyi zaten ilgilendirmez.
*Tüm departmanlarda eleman azaltmaya gidilir,az adamla çok işin yapılması beklenilir.
Şefle görüşmemizde bana şöyle diyor:
"Ücretsiz izne çıkacaksın,doktora git,hastayım de,rapor al!"Hasta olmadığım halde ben nasıl yalan söyleyip rapor alayım yani o para bana helal değil ki.Ayrıca bu rapor konusu tartışmaya açık bir konu,sapasağlam adama rapor veren insanların hiç vicdanı sızlamıyor mu ki?
İşin en zor anlarında "hadi koçum,hadi aslanım,sen aslan parçasısın,senin gibisi yok"diyerek gaz verenlerin sesini artık duyamazsınız çünkü sezon bitmiştir bu da ne yazık ki turizmin cilvesidir.