Sanat sinema ulasim egitim ilim bilim edebiyat dil kültür hüner siyaset marifet özgürlük vicdan ahlak hukuk saglik üretim ve paylasim gibilere insanligi onurlandiran ve onurlandirdigi insanla beraber her seyin birlikte hayat buldugu dünyayi kuran degerlerden kendi kendini kiran kirana ve emsalsiz bozulmalarla yiyip bitiren kokusmus cürümüslüklere kanmis yenilmis  yagmalanmis FAKiR FUKARACiLIK ve ISTISMAR endüstrisinin Bop saglam kaynakli özel Akil-Danisman ekipmanlaindan biriydi Yilmaz Erdogan…
Evvelyati varos mahallesinin kostümü tespihi yan yatik omzu kirik dökük cümlelerle her sekil ortam ayarlayip süreklilesen söhretine sabit kalicilik siparisi baglayan dizi furyalarinin MÜKREMIN ABI´si, diger eksik kalan yarisini Demet Akbag`gillerle ayni yapinin Serbest Piyasa reklamcilik ajansi gibi Yeni Dünya Düzenine kan kustugu hayat gercekligini her bakimdan baskilayip uyusarak memnun mutlu mesutmus gibi her buyrulan kosullamalara hkendiliginden hizaya gelen ` Yeni Insan Tipi`nin nasil avlanip afyonlanacagina dair terazisinde tartildiklari borsa getirileri oraninda hayati kararmis yoksunluklara isildakli performanslar asilayip sergileyen sismografik dokunuslu akli fikri duyarliligi bellegi bilinci hususi üretilmis karanlik gündemlere köreltip öldüren ölü sinyal dolgulariyla caba sarfedip, yiginlarca dert sorun biriktiren kendinden kopmus sogumus zavalliliklara boyali perdeler gerdiler.
 
Aslinda YENI SINEMA dedikleri ve Edebiyatta IKiNCI YENIi `cilerle yapay dolgulamali  paralellik ögütlenen Semih Kaplancioglu, Nuri Bilge Ceylan, Ismail Günes…. Gibilerin birbiri ardina dizilip siralandigi numarali numarasiz listelerle toplanip dagildigi kota ve pota, toplaminda Sinan Cetin`in Yeni Dünya Düzeni´ne uygun tek tip insan türevini NiHiLiST bir kayitsizlikla, ama MUTLAK ve SABiT sonsuz soyut tekrarlarin tapinaklastirildigi ve hic bir aklin dilin fikrin ifadenin kavramin sorgunun alginin birikimin alfabenin yahut kelime yiginlarinin anlayip cikarimlayamadigi,  sanat edebiyat ilim bilim görsellik estetikcilik cagdaslik adina Neo Liberal kosullarin kullanisli denekciligini yapmaya kesin kopmaz ayrilmaz ve degismeyen taraf olarak, somut gercekciligi tekrar tekrar oynatmanin  oldugu gibi göstermeye ve hic el sürmeden ham hoyrat haliyle PARAYA ENDEKSi her  FiLiMiN kivrilip cevrildigi müsterisi kendiliginden üdümlü piyasayi doyurmanin özenle secilmis isletme bayicileriydi.
 
Yillarca YESiL CAM`da olup bitenlerin insana dokunan sahnelerini kesip büküp kirparak; nasil olsa Onii Eylül `ile haddinden fazla kendinden ve dünyasindan ölmüs uzaklasmis insanlik dünyasina ve sanki dünyada olup bitenlerden hic kimsenin sanal bagimliliklara dokunmadan kendi özgür bellek bilinc aliskanlik deneyim birikim algilama ve iradesiyle hic kimsenin hic bir seyden haberi duyumu olmadigini bilmenin kesin güvenceli garantisiyle, dünyaya pazarlanan ödüüllü ödülsüzlerden de ekleyip uladiklarini eski Yesilcam tekrarlarina karistirip kaynak yaparak, yasadigi dünyaya kopuk kesik uzak ilgisiz tepkisiz duyarsiz sogulmus yozlasmis körelmis ve susmus; hic bir degiskenligi sabitlesmis SORUNLAR sanayisinde harcayip tüketmenin disinda akla fikre koyup göze alamayan sinik pisirik kaypak korkak aciz yitik yikik ve kendine her türlü degersizligi asilayan yenilmisligin salakligini ve zavalliligini kusanip kullanmaktan baska secenegi olmayanlarin  ebediyyen iflah olmayacaklari bagimlilik afyonlarini ve aliskanlik süper markaciliklarini ördüler ve örgütlediler, Yilmaz Erdogan, Cem Yilmaz, Demet Akbag tiyatral Sinevizyonistleri veya hep beraberce öteki kulvarlarin Semih Kaplanciogullari yahut Nuri Bilge Ceylan`cilari.
 
Ses dekor salon sinkron isik salon koltuk vesailere muazzam donanimli Bop Serbest Piyasa bileti kesildiginde, artik neyi seyredecegi bastan ayarlanmis; her  replikte birbirine acaip mafya pozlari keserek bagiran cagiran susan ölümün daim sahnesine tezgah;  ve borsalayanlarin afyonlanmis güdümlü bom bos tüketim bagimlilarindan baska ne insan vardi ne sanat ne de sinema.
 
Hersey biraz Fosforlu Cevriye-Nazim Hikmet kacak göcek pavyon mavyonuydu yahut Kemal Tahir Ayse Sasa ikilisinin iskambil karmasindan hep kendi haline terkedilmis ortaligi kasip kavurarak uyar salon bulamayinca locayi balkonu papazin kizini oynatan CORC ORWELL  mülayim püf noktalarda bulusmanin kumar pistisinden karma bozma seylerdi.
 
Yilmaz Erdogan bunu  Vizyontel`lerde de, Organize Islerde de, Mükremin Abi dizen serilerde de yapiyor yapiyor kendini arada bir sehirler arasi otobüs yolculuguna bindirip gazlatan soyut- yapay endeksli siirlerle sanki bu ülkenin hic bir sorunu iligine isleyip aklini kurcalamiyor, „ ben gercegine yakin seylere imzami atar arpaligima bakarim „ kilitlenmeli duyarsiz ilgisiz körlükte eskiyen tarafini tedavüle tezgaha koyarak tekrar ediyordu zaten.
 
Simdi bugünlerde Bogazici`nden girip Anadolu Kavagi`ndan cikan  Fiyakali Villalar`la kendini pansiyoncu hikayelere köse kenar yapmis, arada bir daktilosu cekmeyen defterden Ikinci Yeni türevli edebiyat calkalayan; ve  Büyük Marmara Oteli`nin karisini su ya da bu sekliyle ölümünü gerceklestirdikten sonraki Mapuslugun güncellenmis Fosforlu Cevriyesi cesitlemesi ola Dilber isminde ANGARA havalarinin zil takip pavyon oynadigi taraflara da gidip gidip gelen…
 
Dizi furyasina kökten takviyeli muazzam organize Bop islerin pesindeymis…ki O ´ akil adamlar seckisinden önce de sonra da  Oniki Eylül Galu Bela`sindan beridir bunu hep yapiyordu zaten.
 
Ilgide bilincte bilgide hic kimsenin sahsna mülk olmayan toplumsal degerliligiyle, sözkonusu sanat edebiyat iletisim ve insandi madem, oraya dair sözve hakki ve itiraz tepkisidir  yukardaki sirali satirli eztcümleler ve ben bunca kokusmus cürümüslügü servet sermayesi yapan maskelesmeye daha fazla tek kelime etmenin zül olacagini düsünerek kesiveriyorum bu yaziyi buracikta.
 
Seyfi Karaca………Ocak / 24