Ateşi tutuşturdum kibrite
kıvılcıma fakat
Gene de üşüyorum çağırıp bağırıyor evini düzenini
bozmuş dünya mahali
Gri rengindeki herşeyin
Korsan koro halindeki birbirine aykırı ve ayarsız
derme toplama kuru gürültüler kalabalığını
Eğri borudaki yarım ses dahi kifayet etmiyor artık
sağılması mümkünsüz defin
Yarını izleyen yüksekçe yukarılarda bir yerlerdeki
lahit,
Kendinden vazgeçmiş yaprakta çiçekte
…. hele hiç…
El fenerlerindeki ışıltı
Güneşten dökülen duvar çatlağına arabulucu
yansımalardır
Kuşun çırpındığı bir hayli uzaktan öte taraflara
çorak kanatlarla çıkıp gelen haberden
Hozan insanın kendinden usanmışlık bağıdır
Orucu birlikte tuttuğuyla bayram etmemelerin
yolculuk liste tarifesi indirimli tufandandır
Böylece hayatmemat
Şimdilik..
Çukurda derede tümsekte dorukta çökmüş oturmuş
kıraç bayırı
Yönünü yolunu toprağa dönerek yerçekimine
kuvvetlice
Ömür yükündeki örenden..
Moruklalan mevsimler kendi rengine dolup
boşandığında insan akıntısına tıkanan dereler
Sanki kendini kaybedenlerin göçünü terki diyar kıyametlerinde
saklar
Derin
Donuk
İniltili
Alışılmış kanıksanmış
Fakat hemen öldürmeyen yaraları dertleri sırtlayıp
dünyadan kaçamak
Koptuğu kırıldığı bu cilalı taşlardan yontulmuş
hüzünlere çeper,
Yedeğindeki şimşir düğün simsiyah konvoy ve hazin
şölen ..
Güzelliğin öyküsüne çapraz çeken arsız hırçın
nazlı ve narinse, dosya arasına sıkışmış
Binbir çeşit orkidedir elbette
Onun yaşamadığı her yer, çiçeklere dünyayı dar
edenlerin çorak çölüdür
Kendini meşgül edip oyalayan bunalımların yoğun bakımından
başabaş gelen şeylere
Tersine büyüyordu evler direkler kambalar
işaretler tersine işliyordu
Ağaçlar tersineydi
Her santim santim kayıplardan feci sonuç almak
için hasılatı korsan
Kimi saadet sümbülü, kimi mezar taşlarına sığınak
Seyfi Karaca…. Aralık/24