Verilen Ayak: Yazıp Gelesin
Şiirin dersini, Pir’den
alasın,
Redifi uyağı, yazıp gelesin.
Verilen ayağa, bağlı kalasın,
Rahlede uyuyup, sızıp gelesin.
Verilmiş ayakla, sen
yürü yaya,
Yazdığın mısrada,
olacak hayâ,
Bazen pamuk olsun,
bazen de kaya,
Toprakta dikeni kazıp
gelesin.
Kelime mutfağın olsun
zenginden,
Şiire karıştır, bolca
sevginden,
Yüksekten uçma sen,
gayet enginden,
Çakılı pirinci, süzüp
gelesin.
Sözüm sana değil, sade
kendime,
Ele söz söylemek, olmaz haddime
Çok sular birikti, şimdi bendime,
Ayağa tutunup, yüzüp gelesin.
Özbekoğlu sen ki,
doğmadın şair,
Benzemez yazdığın, şiire dair,
Kendine meslek bul, olma ha sair,
Şiirin ilmini, çözüp gelesin.
18.04.2024 Konya
Durmuş Ali Özbek
Bu bölüm ise bir ile tanışmaya
vesile…
Yazdığım ölçülü,
bilirim töre,
Dadaştır soyumuz,
bellidir yöre,
Almışsın hızını,
gidersin nere?
Bizden dosthane, bir
selam gelesin.
*
İş bilmezin beli,
doğrulmaz imiş,
Divaneye hali, sorulmaz imiş,
Coşkun su önünde, durulmaz imiş,
Bizden sohbete bir kelam gelesin.
*
*
Bu başlangıç yaman
olmuyor zaman,
Daraldı vaktimiz
kalmıyor zaman,
Sarardı benzimiz
gelmiyor zaman,
Vakit saati bil öyle
gelesin.
*
*
Muhabbet edilir gerçek
dost ile
Rızk ile gelirmiş, mihman
post ile
Yayınlar yapılır,
şimdi host ile
Davete icabet, söyle
gelesin
*
*
Ya nasip diyelim gönlü
güzele,
Dost ile gidilir
sonsuz ezele,
Cehennem çekilmez yol
ver rezile,
Mihmanlar baş tacı
çıkıp gelesin.
*
*
Yanlışı görünce, parçaya
dilmek,
Söylenmez sözleri,
ağızdan silmek,
İnsanlığın şartı,
haddini bilmek,
Dostlar baş üstüne, akıp
gelesin.
18.04.2024 Konya