I

Bembeyaz bir kış gününden kardelen
Özler mi bilinmez güneşten öteyi
Nasıl merakla özledin
/ özlemle bekledin beni
Dokuz aydan dokuz yıllık gün aldın
Heyecandan saatlerin geçmedi
Öyle yükten yormuşum ben bilmeden
Kimin ağır yükü olsam
/ taşır mı hiç erinir
Gölgene konmuşum güneşten öte
Bedenim bensiz
/ bir meleğin bedeninde
Gizlendikçe filizlenir mevsimsiz
Çiçeklenir isimsiz

Ve o an böylesi bir bekleyişin ilk perdesi
Açılır tüm umudun sahnesi
/ roller verilir
Sen anne olursun bana
/ sen anne olursun
Sevgi tohumları yüreğinde filizlenir
Şefkat çiçekleri açar rengârenk
Toprak
/ hepsini barındıran toprak
Havva annemle sen sanki ortak…

II

Günler beni ben yılları emdikçe bitti
Sancınım ben sanki senden doğmadım
Hep canında
/ hep kanında dolaştım
Beni her gün bal özünle beledin
Sevgin ile besleyip
Rüyamı da ninnilerle süsledin
Hasta olsam başucumda
/ bir heykeldi soluşun
Aldın beni
/ sardın beni
/ doymadın ki hiç
Ne zümrüt benden yeşildi gözünde
Ne de yakut benden çok nar rengiydi
Atılmazdım
/ satılmazdım
/ bir tatlı bela!
Yenilmedin, kırılmadın dilimden
Sen elâ nur, sen benim annem, gülüm…

Aynalı beşiğimde gördüğüm iki dünyam,
Ak göğsünde uyurken yüreğin bir güvercin,
Uçuverse
/ düşerim ellerinden.
Ben ağladıkça kaçıyor uykuların,
Gece yorgun
/ sen yorgun, saatler de tükenmez,
Bir de sevgin tükenmez
/ bir de sevgin…

III

Kınalı saçlarında Âmine hatun kokusu
Kokladıkça doyamam
Sanki cennet kokusu
Ben emeğim
/ çileyim
/ gözyaşıyım akmayan
“Çileyi çeken bilir”
Sen bir cennet yolcusu

Gizlenir aydınlığın gök kubbede sessizce
Karanlıkta ay misali yoldaşım sen olursun
Bir yıldız rüzgârısın yayılırsın semaya
Gözlerinden erişirim yıldızlara izinden
Nurdan yüzün kucaklar
/ uzatır güllerini
Bu ne güzel bir güldür dikeni sende kalan
Ve sen olmazsan solan…
Gözlerin hevenk hevenk kara üzüm tanesi
Salkımların yüreğimde tatlanır
Öylesi buğulanır yüreğin iki gözüm
Güz gelir pekmez olur
Tadın ben de katlanır

Bakışın nemli nemli
/ duygu pınarı
Susuzluktan ölsem de
Tek bir damla istemem
Gülüşün mahmur çiçeği
/ boynu bükük bir sümbül
Sesinle yankılanır yüreğimdeki dağlar
Doruklarında karlar erir
/ eteklerinde papatyalar açar
Yanağındaki damla bulutlarımda ağlar
Gönlünde fırtına eser
/ eser de dinmez
Hicabın Meryem gibidir
Gül yüzün kızarır
/ kızardıkça güller kızarır

IV

Buselerinle geçti yılların hoyratlığı
Seninle tuza bansam ekmeği
Dilimde bal tadın kalır
Asırları yorar da bana olan hasretin
Zaman mekan yorulur
/ sen yorulmazsın
Yedi iklim dört bucak arasam senin gibi
Senden öte bir can bulamam ki canımda
Yıldız yıldız bakışın dolaşır da yanımda
Bütün güzelliklerde sen çıkarsın karşıma

Nasıl da geçti yıllar senin güzel elinden
Ağlasam göz yaşlarım senden akar
Bir meleksin sen inan tüm benliğim
Sen canımsın
/ sen kanımsın
/ ben senim
Sen gümüşten bir güzellik bir elâ
Güller açtın verdin ama almadın
İklimimden siliverdim kışları
Yeter ki sen gülümse solma annem
Başımda taç
/ tenimde can
Arkamda ki dağdan yüce bir dağ gibi ulu
Dorukların eritti kar nedir ki
Sardın beni
/ sardıkça ısıttın eridim
Kardelendim sende açtım solmadım
Sen canımsın
/ sen kanımsın
/ ben senim
Sen elâ nur sen benim annem gülüm

V

Sustu bütün zamanlar
Gözlerimde nem
/ yüreğim elem
Kâr etmedi ‘aman’ lar
Gurbet ötesi bir yerdeyim
Aynalardan yansıyan sendeyim
Dünya yorgun
/ ayna yorgun
/ ben yorgun
O dünya ki bakmıyor hiç ardına
Tüketmiş de nice sevda nice aşk
Son bir defa annemi bırak
/ her şeyi al
Dedim
/ dedim
/ bıraktı her ne varsa
Fakat ne yazık ki her şeyimdi annem
Kalemlerim
/ kelamlarım
/ selamlarım
Duâlarım da annem
/ hidayetim de annem

Nazlı mum ışıklarının
/ O nurlu aydınlığı
Alevini titreten rüzgâr ile soluyor
Gizli gizli ağlayan şu damlalar
Bir lav olup ömrüne
/ ah! nasıl da doluyor

Vuruyor gönül telim hüzünlü nağmelere
Cennette melekler kucaklıyor

Ödenmiyor ödenmez emeklerin dilimden
Ne dünyada
/ ne ukbada
/ ne Yâr da
Söz bitse de dünyada
/ kalırsın mısralarda
Sen canımsın sen kanımsın
/ ben senim
Sen elâ nur sen benim annem gülüm





SERGÜL VURAL




Dünyanın En Büyük Amatör Müzik Topluluğuna Sizde Katılın
( Anneye Methiye başlıklı yazı Sergul Vural tarafından 8.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu