Ben kitapların arasından geliyorum, seninle üzüldüğümüz

bir ormandan, gurur ile kuşanmış bir komutan

edasıyla kükreyerek korkmadan ve perili köşklerden.

bir şölenden, şarkılar ile döşenmiş bir ziyafet sofrasından

kuru otların yangınında ısınan yetimlerin gözlerinden.

Ben doğanın renginden geliyorum, Monet’in tuvalindeki

arının iğnesinden bıçaklandığımız beraber

uğradığımız köhne hanların şaraplarından

sarhoş olmadan, ayık ve sevimli bir günebakanın gülüşünden.

baktığında cennet denilen fiyortlardan

nesli tükenen balaban kuşunun kanatlarından.


Ben dünyanın ekseninden geliyorum

eylemlerin kartondan dosyalara konup çelik dolaplarda saklandığı

arşivde bir kontrol muhafızının seni gizlediği

görmeyeyim diye suretin kayda da alınmasın diye

bir benzerinin olmadığı bir hikayeden.


Ben kavimlerin son artık dediği, tövbelerinin kabul

gördüğü son masadan geliyorum,

bir gemiden, yalnızlıkla restore edilmiş

tarihi bir yapının duvarlarındaki melek heykelinden

posta güvercinlerinin vurulmadığı bahçelerden

her sabah bu sabah da çok şükür diye ekilen ekinlerden.


Ben senin yanı başından geliyorum,

bir evin balkonundan akşamları yıldızları izlediğimiz

kayıp inançları aradığımız gezegenin

halkasındaki çizgiden, senin alın çizgilerinden.


Ben senin beni sevmenden geliyorum.

Bu büyülü şiirden.

( Büyü başlıklı yazı sedat-kaygusuz tarafından 24.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu