I.

 

Sular geçmişin gölgesinde emzirir vapurları

İskeleler sırlarını bölüşür kayıklarla

Güvercinler öper Süleymaniye’de yankılanan ezanı

Ay doğar İstanbul’un üstüne aydan arı

Yırtar paçavra hükmündeki karanlıkları

 

Umarsız gözlerinden süzülür bir heyula

Kim zapt edebilir Topkapı’da akıp giden küheylanları

Gecenin kör vaktinde ayışığından kopar, suya sal ağıtları

Kaçır minyatürlerden asude yâranları

 

Beylerbeyi’nde susar Yıldız’da atar kalbim

Gecenin koynuna yatarken düşler

İstikbal’de aynalar bahtına küser yalnızlığın ve yıkılmışlığın

Güller kıyama durur mana bahçelerinde

Beti benzi sararır güneşin Kız Kulesine doğarken

Şehrengizlere sığmaz büyür de kelimeler

Üsküdar, bir güneş yangınının serencamını söyler

 

Bakırköy’de bugünü yaşayan güllabici

Şişli’de gün aşırı satar taşan huzuru

Ey şehir her parçamı salsan da yedi tepe, gece gün her bir semte

Kubbelerle mahyalar alır yalnızlığımı

Arınırken Haliç’te kirlenen duygularım

Asırların figanı duyulur çinilerde

 

I I.

 

Heybeme doldur güneş rengine boyanmış yarınları

Bırakalım hercai sızıları Çamlıca yokuşunda

Ressamın tuvalinde çığlık atan yalılar dalsın derin hülyaya

Zümrüdüanka gibi masalları sırtlayıp

Çağıralım Kaf Dağı’ndan el değmemiş umutları

Yıldızlı gecelere pusu kuran karanlıklar dağıtır efkârımı

İçer Kız Kulesi boşalan umarsız gözyaşlarını

 

Öpüşür yakamozlar bedrin süzgün çehresiyle tenhada

Cevahir yumurtlayan altın yeleli şehir uzar gider

Kan kırmızı şafaklarında tutuşur hayallerim hasretinle

Gönül atlasında yanar sular ateşin işvesiyle

 

Şehla bakışlarında saklanır koca tarih

Tarık’ın Endülüs’ü, Endülüs’ün Tarık’ı misali

Bıyığı terlememiş gül yüzlü Fatih’in müjdeli yadigârı

Münzevi duruşunda devşirdim asaleti

Efsunlu ateşine kim olmaz ki pervane?

Eyvanlarda salınır nazenin çocukluğun

Rabbine şükreder Eyüp;  yedi tepe, salkım söğüt

Minarelerde gülümser günde beş vakit çağ açıp kapayan yiğit

 

I I I.

 

Sonsuzluğu koklatan buhurdandaki amber

Saçındaki her telin ruhu saran bir kement

Düş yorgunu yüreğimi kanatan sivri bir ok kirpiklerin

Öyle bir nedamet ki gamlı şarkılar gibi dillerde tütsülenen

Gerdanındaki benlerin, süt beyaz tenin çıkarır baştan

Ah şehir, sen ertelenmiş düşlerimin kabristanı!

Ellerinden tutunca alır götürürsün uzak iklimlere beni.

 

Bir isyan çığlığıyla kapanıverir gökler

Maviye çalar gözlerin karanlığın kucağında

Biteviye zaman donakalır güvercin saçaklarında

Kurnalardan akan su değil, mazinin giryeleridir şadırvanda

Onca ayıpları nasıl da saklarsın zulalarda?

 

Zemheriler abanır gül yüzlü baharlarına

Kavgadadır yıllar boyu ak yüzün, kara yüzün…

Ve şimdi elde var hüzün, sararmış yüzün

Düş kapanı kurar ay ışığı tenha gecelere, yıldızlar suskun

Tılsımını yitirir sevdalar İstikbal’de, kaldırım yosmalarında

Dağılır efkâr, bir tespih tanesi misali buz gibi kaldırıma

Gözlerin zindan olur yaralı sevdalara

Topkapı’da zaman saklanır kilitli fanuslara

Avlular döşek olur yorgansız yavrulara

 

Güneş görmemiş haremlerde meşk eden rakkas, uyuyan dilber

Rüzgârda yelken fora, yaz güneşinde kaynar, aşüfte kılıklı yâr

Kâgir evin avlusunda yâren muhabbeti işler iliklerine

Mezada çıktı vuslat, hasret kor alev olur, yürür aheste bedenimde

Adalarda karanlığın kucağında ay büyür, bahtın açılır önce

Süleymaniye’de Sinan, minarelerinde buharlaşır beş vakit ezan

Kelam mühür gibi kazınır yüreklere… 

Sen ki gönüllerin cilveli payitahtı, uzayıp giden nehir

Mekke’nin yavuklusu, Medine’nin gül yüzü, sevdası kutlu şehir!...

 

 

                                                                               M. NİHAT MALKOÇ

 

 

 

 

 

 

 

( İstanbul’a Serenat başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 29.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu