Cem Yılmaz ın biri bu gün.
Cem Yılmaz’ın biri bu gün Beylikdüzün’den fuar
önündeki duraktan kalkan metrobüs’te
yanıma oturunca başladı hikayemiz. Hemen yanıma oturunca. Sizi tanıdım
cem bey dedim. Ben sizi tanımadım dedi. Olsun dedim. İnsanları gözleyip malzeme
toplamağa mı çıktınız dedim. Hayır sızın gibiler sayesinde sıkıntı yok dedi
hafif hiciv içersene muhabbete giriş olduğu için renk vermedim. Efendim bir
gösterinizde hemşirelerle ilgili bir hikaye anlatmıştınız. Bu hikayenizde doğu
almanya gülle takımının hemşire olarak
aşı yapmağa geldiği askeri bölgede geçen hikayeniz. Bende o hikaye yi yaşadım
bire bir anlatan siz olmanıza rağmen o hikayeyi yaşıyan yıl 1980 yer Sıvas Temeltepe
hikayesi sizin bu hikayeyi yaşamış olmanız mümkün değil diyice kızar gibi oldu
ama saygılı bir insan olduğu için. Konuyu uzatmadı. Bu sırada durak lar hızla
akıyor. Otobüs kalabalıklaşıyordu. Ben cem bey dedikçe metrobüsteki yolcular
daha dikkat kesiliyorlardı. benimde artık hiçbir kuşkum kalmamıştı bu Cem
Yılmaz’dı. Muhabbeti kesmemek için menepoz teyze hikayesini hatırlattım. mukavva
ev ,burda yapılmışı var. Bu hikayeyide on numara anlatmıştı fakat yaşamış
olması imkansızdı. Bu hikayeyide aynen
yaşadığımı anlattım. Maksat muhabbet kesintiye uğramasın. Başımız kalabalıklaşmaya
başladığını fark ettim. İhtiyar çeneni kapa kalk in aşağı der gibi bakıyorlardı. Ayaktaki vatandaşlar. Niçin
fuara geldin bey amca diyince. Anlatma sırası bana geçmişti. Eski tarihlerde
zamanın kaliteli yani birinci sınıf kabul edilen lokantalarının birinde komi
olarak çalıştığımı. Bar kısmındada çalışmamın da olduğundan ne yaparsam yapayım.
Garson olamadığımı detaylarıyla anlattım. Hatta bende bir gelecek göremedikleri
için işten kovduklarını falan anlatınca o zamanlar bu işlerin okulu yoktu cem
bey ben bu işlerde sizin gibi mektepli değilim alaylıyım alaylı diye kinayede
bulundum.Yabancı dil bilgimi sordu One
minute ile bleck sea arasında biryerde olduğunu söyledim. Seviye belirlememi
hemen yaptı.
İyi yapmışsın dedi yabancı dilin biraz akıcı olsa
benim marmaristeki otelin resepsiyonunda çalışmaya başlardın dedi. Lokanta
kısmında baş garson ol kabul edersen diyince .Geçmişten gelen ezikliğim kendini
gösterdi. Yemek salonunu yöneten kişi olayım. Metrdotel ruhu var bende cem bey
diyerek yerimden kalktım. İnecek var düğmesine bastım.Abuk sabuk sorular soran
bir grup insana kendisini emanet ederek. Üst geçite tırmanmaya başladım.
Beylikdüzü- Cevizlibağ arası bir hikayedir.