I.
Bugün konusuyorum sensizligin gunesiyle
Anlıyorum ki bahar gelmiş
Açmış sağda solda çiçekler
Hainlikler mapusluklar
Ve sessiz düşünceler ve yalnızlık
Nasıl bir his ki bu tutmuş yakamı
Üstelik dikmiş gözlerini gözlerime
Belli değil sureti
Belli değil şekli şemali
Belki gölgemdir belki gölgendir
Ben inanmışlığın bedenine girmişim
Benim olacağın zamana ip çekiyorum
Tutmuşum elinden gölgenin
Adına yalnızlık demişim
Kör olası yalnızlık
Anlıyorum ki bahar gelmiş
Adın geçmiş bir yerlerde
II.
Cemre düşmüş nefesine
Muştulamış yeni baharı
Hiç unutmam bir gece yarısı
Rüzgar koparırken ne varsa
Ben kavgalıyken kendimle
Milletimin bağrında ağlarken
Bir yerlerden sesin geldi
Duydum ezelde ki tanışıklığımı
Tamam dedim buldum baharı
Geçti üşümem birden
Meğer ağacımın
Cemre düşmüş can suyuna
Anne sütü gibi
İçmiş yalnızlığım seni
Cemre düşmüş toprağıma
Düşmez olaydı
Şimdi biteviye çiçekler bitmiş
Kirpiklerin olmuş bir yerler
III.
Bir başka kahverengi
Şimdi topraklar bir başka güzel
Bahar gelmiş
Dağların arasından
Bir yol uzar menzili belirsiz
Bakışından süzülür gümüşi ışıklar
Ebede sürükler beni
Amansız alazli rüzgar
Razıyım değil mi ki
Her diyar benim
Yurdumun arsasıdır
Bana bakmayan gözlerin
Bahar gelmiş habersiz
Bir gam tutmuş beni
Ben bu sevdaya kalmazdım ya
Yüreğimin tutuşası varmış
Aydın olmuş semanın yüzü
Herşey birden yok olmuş
Varlığın yakmış bir yerleri
IV.
Gece çökmüş kalmış
Denizin ortasına
Tuz ve kum içinde
Bahar gelmiş
Dağlar puslanmış
Kurt inmiş sürüsüne bereket
Gece çökmüş bahar gelmiş
Dağ mıyım ben
Başım benim eğilmez mi
Ne gururmuş be
Özledim diyememek
Kırmadan dökmeden
İstemeden beklemek
-İşim gücüm beklemek mi benim
Beklemek tabii ya
Her yaşayan birgün
Ölmedi mi yalnızlığım
Hey gidi nankör
Sonrası dolunay doğmuş
Yüzün gelmiş bir yerlerden
V.
Bahar gelmiş bahar gelmiş
Göçe kalkmış papatyalar
Kimsesiz sokaklarda
küçücük dünyalarda
Kırarak kaldırım taşlarını
Beyaz beyaz büyümüşler
Başına taç olmak için
Değil mi
Yalnızlığımın hükümdarı
Sana böylesi yakışır
Kan zulüm ve öfke
Bahar gelmiş
Bu diyar üstümüze çökecek
Karlar örtmeden ülkemi
Vücudum gölgeleşmeden
Karışmadan kimseye
Kendimden kendimden
Usul usul gitmeli
Öylesi geçti bizden
Bak papatyalar beyazlamış
Ellerin değmiş bir yerlere