2023 Kasım Inda Konya Da
Gelmedi işte gelmedi yine diye gavilleşilen randevu yerlerinde beklemelerde sitemler edilir,vesveseler yaşanır,çıkar gelirse tebessüm edilir,gelişiyle tüm o öfkeler anında unutulur,ara sokaklarda saatler silinir,yürüyüşlerle zaman unutulurdu sevgiliyle.Elini tutuverirken bi cesaretle,heyecanlar artar,yürek çarpışı şiddetlenir,elektrikler çarpmış gibi ürpertiler duyulurdu.Şimdilerdeki gibi çarşı tazıları gibi serbestlikleri yoktu kızların.Evden müsadeler verilmez,izin alamamışta gelemezse "O gün seni beklemelerimle ağaç ettin" diye yalancı küsmeler olurdu.Küstüm denirdi.Böyle söylenir ama gerçekte kızılmaz,sitemkar serzenişler yaplırdı.Konya'da anıt meydanında devlet tiyatrosu önündeki,okula giderken çarşıya inişlerimde gençlik yıllarımda sürekli geçtiğim kaldırımlardayım.Kaldırımlardaki bordür taşlarının yol boyunca uzun uzadıya dizilişlerine bakıp,sanki bir döküman edecekmişcesine tek tek sayıp sayılarının hesaplarını tuttum.Cadde boyu şehir güzelliği için belde yöneticilerinin söküp durup bir yenisini değiştirdikleri bu taşlar benim lise yıllarımdan bu yana sayıları telafuzlar edilmeyecek kadar çok değiştirilmişlerdir.Bir zamanlar caddelerde sıra sıra dizili akasya ağaçlarının yerlerine sökülüp dikilen ağaçların sayılarını bile göz erimime kadar uzantıları boyunca seyirler ettim.Okuluma,gazi lisesine,tarihi tiyatro binamıza,kız enstütisi ve büyük Atatürkün sağ elinde belinde asılı duran kılıç kabzasını,sol eliylede Konya ovasına has buğday başaklarını okşadığı anıt meydanındaki heykelini izledim.Kentin büyümesi,her mahallede semt pazarları olması çarşılarda çok önemli işlerimiz olmazsa buralara gelmelerimizi artık gerektirmiyor.Gençliğimin anılarının dolu dolu yaşandığı buralarda bir süreliğine durma ihtiyacı hissettim.Özlemişim farklı yerlere gitmelerle buraları.Bir hüner de değil bunları saymalarım,bir bir geçen yıllar yaşadım,gerilerde bıraktığım.Adı başka,sesi başka,tipleri bambaşka,yalnız,iki veya bir kaçı bir arada kızlı erkekli konuşan sohbetler eden,suskun sadece yürüyen,kimileri gülen,kimileri yüzlerinden belli,hüzünlü insanlar geçti bu sürelerde.Konya gazi lisesimize kayıyor gözlerim.Taş merdivenlerinden sınıfa çıktığım gençliğim önüme seriliyor.Arkadaşlarım,öğretmenlerim.Dudaklarım hafifce büzüşüyor bu gerilere gidişle.Belediye otobüsleri sıklıkla geçiyor.Konya şehir tiyatrosu önünde eski günleri yansıtır jetonlu 2 telefon görüyorum.Durduğum kaldırım üzerinde bir direkte,konuşan var sankide ve ne amaca hizmet edecekse,montaj edilmiş.Herkeslerin cep telefonları kullandığı şu zamanlarda,bir tek kişinin beklediğim sürelerde bu telefonları birilerini aramak adına kullanıldığını görmedim.Belkide nostaljik bir görsel.Aklıma geçmiş yıllardaki kayalı park önündeki kabin kapılarında tlf.la eşini,dostunu,sevgilisini aramak için,vatandaşların kuyruklarda bekledikleri günler geliyor.O yıllardaki hiç durmak bilmeksizin arayışların yapıldığı o telefonlarla,şimdi bir tek kişinin bile ahizesini kaldırmadığı bu telefonların yüzüne bakılmamasının kıyaslamasını yapıyorun.Benim burada hatıralarımı anar,his hüznü yaşarken telefonların hiç bir amaca yaramayıp burada oluşlarını düşündürücü ve üzücü buluyorum.Zaman gerekeni daha bir gerekenle yok ediyor ve yüzüne bakılmaz kılıyor.Gazi lisemin bahçesine kayıyor gözlerim.Sonra sadece kızların okuduğu,gözlerimizle onları sık sık takiplere aldığımız kız enstitüsüne bakışlarımı çeviriyorum.Uzaktan uzağa teneffüslerde karşılıklı bakışır el sallaşır,dışarılarda ise sus pus olurduk.Depreşik heyecanlar olurdu içimizde.Güzel günlerdi o günler.Az ötede otobüs durağı var.Otobüsler sıklıkla gelip o durakta durarak yolcular indiriyorlar.O durak senelerdir var ve hiç değişmeden duruyor.Anıt tarafına doğru yol alıyorum.Anıtta yine dünden bu güne misali bir sürü seneler geçmesine rağmen,benim o yıllarda görüp aynı sandığım güvercinler duruyor,geziniyorlar.Mümkünmü aynı güvercinler olabilsinler?değil ama o yılların anılarını yaşattıkları için,aynı olduklarını varsayıyorum.Seviyorum onların görsellerini.Bir süre büyük Ata'nın heybetli duran heykeline ve güvercinlere baktıktan sonra şimdi park olan o maçlara çıkıp,futbol oynadığımız,acı tatlı anılarımızın olduğu güzellikler yaşadığımız eski stadın paralelindeki yoldan yürümeye başlıyor,istasyona,tren garı yönüne doğru gidiyor adımlarım.Stadın yıkılmasıyla içimde oluşan hınca engel olamıyor,öfkelerle homurdanarak 3 kuruş rant uğruna yıkanlara,bu yıkıma sebepler olanlara lanetler okuyorum.Kasım ortalarına yaklaşılırken 2023 senesinin son güz günlerinde güzel Konya'mın bu sokaklarında  kimbilir bir daha yürürmüyüm?..11/Kasım-2023 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
( 2023 Kasım Inda Konya Da başlıklı yazı serafettin-sorkun tarafından 22.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu