Çumra'da Trenler Kalkarken-4
Sıddık hanım eşi öldükten sonra Hadim'de sıkışıp kaldığını bu kaybıyla bunaldığını düşündü.Saklanmaktan,bir yerlerde pusulara yatar gibi sinip durmaktan,sıkıntılara gark olmuştu.Saray belkide kendilerini bulma umudunu kesip,aramaktan bıkıp,peşlerini bırakmıştı.Özlemiyordu sarayı,emeksiz önüne hazır edilenleri,hizmetçileri,hizmet edenleri oturmaları,yan gelip yatmaları.Peşine takıldığı Mustafa'yla her şeyleri itip bırakarak geldiği yeni mekanında hayatı bulmuş,yaşamanın farkına vararak,birey olduğu kimliğine kavuşmuştu.Burada hayat vardı,insanlar birbirlerinden soyutlanmıyor,birlikte olunabiliniyor sohbetler edilebiliniyordu.Köylü işinde,aşında ve her daim bir şeylerle uğraşlarlaydı.Bu çalışmaların içerisine girmiş,üretmelerle yaşamın var olduğunun farkına varmıştı.Kaçıp gelip yerleştikleri bu kimselerin aklına gelmez yerde korkuları yinede devam etmekteydi.bir uğraşın ve bu uğraşla meydana gelen çalışmalarla çora çocuğa karışmışlar,sarayı bir nebze unutmuşlardı.Köyde kadınlar tarafından saraylıydı adı ve saraylı olması köyde ona açıkça belli edilen bir saygınlığı itibarıda getiriyor,onu ayrıcalıklı görüyorlardı.Köy kadınları hayrandı Sıddık hanıma ve onu çok güzel buluyorlardı.Akça pakça yüzüne uzun uzun bakıyorlar,zamanlarını onunla geçirmek istiyorlar bu birliktelikten memnuniyetlikler duyuyorlardı.Gülmeyi tebessümleri çok severdi Sıddık hanım.Masumiyet vardı köy kadınlarında.Kafalarında bin bir hesap ve bu hesapların çoğalttığı art niyetlere dönüşür eylem ve düşünceler yoktu.Dar alana düşüp bu düşmeyle kafalarından çeşit çeşit düşünceler üreten her şeyden olumsuzluk türeten insan tiplemeleri olur.Onları ne yapsanız etseniz bir şeylere asla inandıramaz ve asla ikna edemedeğiniz gibi önlerine dünyanın yiyeceklerini döksenizde asla doyuramaz ve mutlu edemezsiniz.Vermekten hoşlanmazlar almayı çok severler ve asla memnun olmazlar yinede eksiklikleri bu eksikliklere dayalı beklentileri ve istekleri bitmez.İş gösterirsiniz bunalırlar,çalışmazlar "Ben ırgatmıyım her işi bu dünya da yapan benmi olacağım" düşüncelerini taşırlar ve itiraz ederler.Belkide olmaması yokluk muhtaçlık karın doymaması bu itirazların yapılmasını gerektirir.Hadim'de bu şekil saf doygun tok insan yapıları arasında çok mutlulardı ama içten içe kendilerini çepeçevre saran sarmalayan,korku içerisine alan kavramları üzerlerinden atamıyorlar bu yüzden rahat olamıyorlardı.Beklenen gün geldi yüklerini tutup hazırlayarak evdeki odalarda dışarıdan evde olduklarını sansınlar düşünceleriyle kandilleride yanık bırakıp,hayvanlarıyla,döşekleriyle yataklarıyla kafalarında taşıdıkları önceden bir kaç kez ticari amaclı gidip gelip beğeni duydukları beldeye doğru gecenin geçlerinde yollara çıkıldı.Bu yer,gidilecek olan bu mekan Çumra'nın eski ismi Karaman kırı,yeni ismi ise Güvercinlik olan Çarşamba çayı kenarındaki köyüydü..4/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
( Çumra'da Trenler Kalkarken-4 başlıklı yazı serafettin-sorkun tarafından 27.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu