Çumra Da Trenler Kalkarken 2
Bozkır,Hadim,Taşkent,Ermenek Konya ilçeleri olup buralar nüfusca küçük ve imkansızlıkları fazla olan beldelerdir.Burada tarla ve ekim alanları dağlık yöreler olduğundan geçim çarklarını döndürecek standart ve olanaklarda fazla değildir.Bu sebeplerden dolayı bu beldelerde doğmuş ve yaşayan insanlar ne uzar nede kısalırlar.Uzun ve kısalık karın doyurmanın haricinde sosyal yaşamlarına ayıracak eder akçeleri yoktur anlamında nitelenmiştir.Arazileri ekin alanlarıda kendilerinin yani bu beldelerinin küçüklükleriyle ölçüttür .Geçimlerini yaşamlarını sürdürecekleri ve ihtiyaçları olan gıdalarda hububat ve bakliyatlar olarak az olan topraklarından elde edilen beslenme gereksinimleridir.Köylerde üzüm bağları hemen hemen tarlası olan herkesin vardır.Güz gelince bağlar bozulur pekmezleri bir satımlık ya vardır yada yoktur sofralarına anca yeter.Ticaret;insan ilişkilerinin en fazla olduğu meslek dallarından biridir.Ticaretle sık sık iş seyahatleri yapmalarda zorunlu gerekliliktir.Bu seyahatler aynı zamanda ufkunuzunda açılmasına ve gelişmesine neden olup yaşadığınız yerlerden bu alım-satım uğraşmalarıyla birlikte gittiğiniz yerlerde gördüğünüz tanıdığınız insanlardan duyduğunuz bilgilerle artık bulunduğunuz yerin imkanlarının yaşamanıza yeterli olmadığı düşüncelerine kapılmanıza ve bulunduğunuz mekanlarıda değiştirecek fikirlere bürünmenize neden olabilir.Efkan ticaretle uğraşıp,doğup büyüdüğü Hadim'den Babalarının vefatıyla yanına iki kardeşinide alarak,bu kardeşleriyle daha bir olanakları bulunan ve sulu ziraat yapılan Konya'nın Çumra ilçesine göç etme zorunluluğu duyar.Çumra'da araziler ve sular boldur.Çarşamba çayı hiç tükenmez eksilmez sularıyla bu kentin içinden geçer.Çumra tamamen ovalık olup dağ tepe yoktur ve uçsuz bucaksız verimli tarlalarla doludur.Efkan Çumra'ya yapmış olduğu bu göçle oraya hemşehrileri olan başka Hadim'lilerin gelmesinede sebeptir ve bu yeni yerleşim yerlerinde dağlılar olarak kendi gettolarını oluştururlar.Soy isim kanunu çıkarak herkeslere nüfustan kafa kağıtları düzenlenir.İnsanlar kendilerine yakışan uyan bir soy isim bulacaklar ve nüfus hüviyet cüzdanlarında ikinci bir isim olarak soy isimleriyle hüviyet teşkil edeceklerdir.Kişiler kendilerine bir soy isim benimseyerek ülke genelindeki nüfus müdürlüklerinin yollarını tutup yeni hüviyet cüzdanlarını almak için müracaatlarda bulunurlar.Verdikleri beyanlar doğrultusunda soy adlarıyla tanzim edilen nüfus cüzdanlarını almaya başlarlar.Efkan;Çumra'ya Hadim'den geldikleri için kendilerine Çumra'lılar tarafından Hadimliler denildiğinden soy ismininde Hadim olması kararına vararak Efkan Hadim olarak Çumra nüfus idaresinden yeni hüviyetini alır.Birlikte geldikleri diğer 2 kardeşi başka soy isimler almışlardır.Sorma gereği değil ister istemez söylenmesi gerekenin bu olduğunu düşündüm yıllar sonra rastladığım çocukluk arkadaşıma"Hiç değişmemişsin halâ karizmatik yapınla duruyorsun"dedim.Beni görmenin bana rastlamanın sevinci ve mutluğu içindeydi.Ona çok yakışan tebessümü yüzünde peydah oldu."Güzel iltifatların için teşekkürler" dedi ve ekledi Yıllar bir şeymi bıraktı,hepsini aldı götürdü.Evet acımasız seneler çok şeyler alıp götürüyor,aldıklarınıda getirmiyorlardı.Sık sık olmasada eskilerde Sıddık'la bu şehirde yolda sokakta muhakkak rastlaştığımız anlar oluyordu.O zamanlar Konya bu kadar büyük değildi.Dile kolay tam 57 sene önce Çumra'da aynı okulda ve aynı sınıfta bir zaman diliminde bir arada bulunmuş sınıf arkadaşlarıydık.Göçmen kültürüyle ortak olmuş bu kentin her sokağında soluk vardı,hayat vardı ve Çumra çok güzeldi o yıllarda..Biz site içinde güvenlikli evlerde yaşamamış şimdi bu zamanlardaki herkeslerin itibar ettiği adına güven telkin etsin diye "site içinde güvenlikli" denilen ama birbirlerinden soyutlanmış modern hapishanelere alınmış çocuklar gibi değil,ekmek ve su,toprak ve bitki gibi iç içe birbirlerine tutkularla bağlı çocuklar olarak hep bir arada oynadığımızdan şimdiki zaman çocuklarından çok daha fazla şanslıydık.Bizimdi tüm sokak ve caddeler,kimsenin kimseleri dışlamayıp kabüllenip,sahiplenerek alabildiğince bu oyunların içinde özgürlerin en özgürüydük.Akşamların olması karanlıkların basmasıydı o doyumsuz günlerin ve saatlerin sonunu getiren.Bizleri,biz çocukları odalara kapatan ebevyn baskı ve zorlamalarıyla bu kapanmışlıklar,yaşamadığımız diyebileceğimiz ömürlerimiz baskılara alınmış hayatlar sayılamaz ve bu şekil düşünülemez.Her zaman her daim mahallelerimizin sokaklarında sonsuz özgürlükleri biz yaşadık.Sıddık'la Gedavet parkında öteden beriden konuştuk.Konya köylerden çok göç almış ve bu rastlaşmamızda haddinden çok nüfus olarak demografik yapısı değişmişti.Belde yöneticileri değiştirdikleri şehir sokak ve caddelerini makiyajlayarak buralarada kendilerine göre isimler veriyorlardı.Karşılaştığımız yerin ismi Gedavet parkı imiş.Gedavet Konya'ya Kuzeyden giren bir rüzgar ismidir.Bu rüzgarlar Konya'nın Kuzeyi büyük beton bloklar yapılmadan evvel Kuzeyden daha rahat girer ve Konya'nın sanayilerden tüten ve evlerin kışın bacalarından çıkan kömür kokuları yayan dumanlarını sirküle eder Konya'ya hayat verirdi.Ayaküstü sohbet edip görüşelim diyerek birbirimize telefonlarımızı verdik ayrılırken cadde üzerinde yürümesini gözümden ırayasıya takip ettim sonra göz erimimden düşürdüm.Aktı gitti ama bende yağan yağmurların tepelerden akıp koyaklarda çoğalıp sele dönüşmesinin ve arkasından toprağın bu ıslaklığı çekerek yok etmesi gibi bir yok oluş gibi gelmedi bu gidişi.Beni sohbetimizde sorduğum Annesi ve Babamla da arkadaş olan Babasıylada görüştürecekti.Sıddık'ın Babası Çumra'da sinema sahibi olduğundan ve biz çocuklarında o yıllarda sinema sevdalısı olmamızdan dolayı gözümüzde ayrı bir yeri olmuştur.Sinemaya o çocukluk yıllarımızda para bulup girmek pek kolay değildir.Her filmi görmek ve seyretmek isterdik.Film başlamadan evvel sinemalardan çalınan taç plakların şarkılarını dinlemek bile o zaman diliminde ayrı bir zevk ve kültür edinmeydi..İyiki karşılaştık Sevgili arkadaşım,iyiki çarşıya çıkıp Gedavet parkında sana rastladım,bana o çocukluk yıllarımın Çumra'da geçen zamanlarını yaşattın..02/Ekim-2021-ŞerafettinSorkun/Konya'dan
( Çumra Da Trenler Kalkarken 2 başlıklı yazı serafettin-sorkun tarafından 26.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu